25 Eylül 2020 Cuma

NORM ENDER'İ EN İYİ ÖZETLEYEN ŞARKI: "İHTİYACIM YOK"

        Norm Ender önceki gün “İhtiyacım Yok” isimli teklisini yayınladı. Bu parça Norm Ender'in bugüne dek yapmış olduğu birçok şarkıyı hatırlatacak bir iş olmuş, bununla birlikte kendini tekrar etme tadı vermiyor. Norm'un bu şarkısıyla bir taşla birçok kuş vurmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Şarkıyı önceden duyurmamış olması “Reklam yapmaya ihtiyacım yok.” mesajını içeriyorken, “Konu Kilit”ten sonra fazla zaman geçmeden yeni bir şarkı yayınlaması da “Senede bir kere ortaya çıkıp cebini dolduruyor.” söylemlerine yanıt niteliğinde. Ayrıca bu parçanın “Norm artık eskisi gibi yazamıyor.” şeklinde düşünenlere verilmiş bir tür karşılık olduğunu söyleyebiliriz. Elbette ki “İhtiyacım Yok”, Norm'un on numara şarkıları arasına girebilecek ağırlıkta değil; ama sözlere yakından bakarsak daha önce yaptığı pek çok parçanın tadını tek bir parçada vermeye çalıştığını görebiliriz. Norm Aura albümünden sonra çıkardığı “Mekânın Sahibi” ve “Konu Kilit” şarkılarında Aura'daki ortalama seviyeye ulaşamamıştı; bu şarkı ise Aura'nın ortalama çıtasını tutturan bir şarkı olmuş. Sözlere daha yakından bakalım:

        “Bu bezmiş hayatların örselenmiş öyküsü / Metropolde dayak yemiş şiirlerin öncüsü / Ve sözcüsü, yasaklanmış hicivlerin döngüsü” - Bu satırlar rhyme açısından “Yazıldı şiirler ve tütsülendi gökyüzü / Bu toprağın var her yerinde kahramanlık öyküsü” (“Kara Toprak Cover”) dizelerini, içerik açısındansa “Çıktık Yine Yollara” ve “Depresyon Oteli” şarkılarını anımsatıyor. (Bu “bezmiş hayatların örselenmiş öyküsü” daha önce bu şarkılarda konu edinilmişti.) Norm burada toplumsal dramlara değiniyor ve sanat ile eleştirel düşüncenin körelmesinden şikâyet ediyor.

        “Bir şiirin metropolde dayak yemesi” hayali epey ilginç. Bu hayalin altında yatan düşünceyi açmaya çalışalım: “Metropol hayatı” dediğimiz hayat birtakım kalıplar çerçevesinde yaşanan bir hayattır; kendisini bu hayatın akışına kaptıran bir bireyin kaygıları da (maddi kazanç, kabul görme, istediklerini satın alabilme vs.) hemen hemen bellidir. Bu tür klişe bir yaşantıya sahip olan kişilerin duygusal tarafları zayıflayabilir ve ortaya maddiyatçı, hazcı... bireyler çıkabilir. Böyle bir ortamda “şiir” gibi bir sanat da ötelenebilir veya o da tüketim maddelerinden biri hâline gelebilir. (Marketlerde manav reyonunun yanında satılan veya sosyal medyada paylaşılmak üzere fotoğrafı çekilen kitapları düşününüz.) Norm Ender de -kendisini bir anlamda şair olarak gördüğü için- şiirin üstünlüğünü savunuyor. Ender'in “sözcü” ve “öncü” konumda olması da tanınır bir rapçi olmasından kaynaklanıyor.

        “Yasaklanmış hicivler” - Yukarıda tarif ettiğimiz yaşantı birtakım klişe öğretilerden beslenir, bu yaşantıyı eleştirenlere de “Peki ne yapmayı planlıyorsun? Bir baltaya sap olmayacak mısın? Yuva kurmayacak mısın? Herkes aptal, bir sen mi akıllısın?” gibi söylemlerle karşılık verilebilir. Daha da ötesi, bu çizgidışı düşünceler belli yaptırımlara sebebiyet verebilir. (Bu konuyu “Türkçe Rap'te Okul ve Eğitim Sistemi Eleştirisi” başlıklı yazımızda irdelemiş idik.) Norm da “yasaklanmış hicivler” derken bu noktaya temas etmiş.

        “Memlekette Türkçe rap mi? İşte ömür törpüsü” - Norm Türkçe rap'in geldiği noktaya “Benim Stilim” ve “Mekânın Sahibi” gibi şarkılarda da temas etmişti.

        “Ne o kuzen? Yeni düzen marjinal ve postmodern / İndi bindi bir toplumda olmuş'unuz post modem” - Norm burada klasik alaycı tavrını takınıyor ve -“Hey keş, ortamınız leş” ve “Hey Mike, atsana bir like” cümlelerinde olduğu gibi- basit kafiyelerle akılda kalıcılık sağlamaya çalışıyor. “İndi bindi bir toplum” ibaresi insanımızın her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışıp bunların hiçbirini içselleştirememesiyle alakalı, denebilir. (İçinde debelendiğimiz Doğu-Batı ikilemi; kişisel gelişim ve diyet gibi konularda her gün yeni bir fikrin savunulması; bir yandan Masterchef Türkiye'nin, diğer yandan gelin-kaynana yemek programlarının izlenmesi vs.) “Post modem” de “modem sonrası” demek; yani Norm “İnternet sonrasında biraz afalladınız.” gibi bir mesaj veriyor.

        “Adımı clickbait için var mı ağza almayan” - Norm burada primciliği eleştiriyor; bunu biraz önce eleştirdiği internetin diliyle yaparak hicvini pekiştirmiş oluyor.

        “Kaldı mı lan rap hakkında hiçbir fikri olmayan?” - “Bu sene değere bindi bizim Hiphop kültürü” (“Konu Kilit”) gibi bir söz. Burada, herkesin rap'e yönelmesi sonucu kalitenin düşmesinden ve rap'i yarım yamalak bilen kişilerin rap hakkında konuşmasından şikâyet edilmiş. Aslında Norm “Mekânın Sahibi” şarkısıyla bu kesime malzeme verdi ve reklamlarda oynadı; şimdi bu durumdan şikâyet etmesinin ne derece samimiyet içerdiği tartışılır. Şu var ki kendini bu kitleye de kabul ettirebilme yolunda adımlar attığını düşünüyor olabilir; ama bu insanların fikirlerini ne derece değiştirebildiğini bilemeyiz.

        “Be muhterem sıkıldın, kaoslu gündem arıyorsun” - Norm bu cümleden itibaren bir tipin eleştirisine geçmiş; bu nokta da “Kezban” şarkısıyla benzerlik gösteriyor.

        “Kusura bakma, sana bakınca Neyzen oluyorum.” ~ “Severken Mevlânâ'yım, söverken Neyzen'im.” (“Kara Toprak Cover”)

        “Moğollar da eşlik ediyor: 'Bir şey yapmalı' " - Burada da ustalara selam çakma anlayışı devam ettirilmiş.

        “Senin jargonunda söylesem: Moruk beni bi' sal” - “Konu Kilit” de bu jargondan hareket edilen bir şarkıydı.

        “Hiç ihtiyacım yok hiç sahte dostlara / Duygusuz, samimi olmayan afili pozlara / Hiç ihtiyacım yok hiç, böyle mutluyum” - Ender burada kendini övmüş, bir yandan da kendi tavrını karşısındaki insana olumlu örnek olarak sunmuş.

        “Sevmiyorsan işte yol, çünkü ben buyum.” ~ “Sizi takmıyorum, bu da benim stilim.” (“Benim Stilim”)

        “Gördüğüm bir sorun olursa şarkılarıma taşıyorum.” - Norm burada da “rap'in hikmeti”nden bahsetmiş ve “Ben protest rapçiyim.” mesajı vermiş.

        “Bu fitneler fesatlar, pusuya yatmış hesaplar” ~ “Yine kem gözler üzerimde, yay gibi oklar gerilmiş”. (“Sonumu Görüyorum”)

        “Ve sanma bu dertleri ben ellerim cebimde aşıyorum.” - Norm rahat bir imaj çizdiği için dertsiz tasasız zannediliyor olabilir, Aura albümünün kapağında da elleri cebindeyken çekilmiş bir fotoğrafı vardı; ama burada “İmaja aldanmayın.” demek istemiş.

        “Bir dakika dur, sakin ol. (...)” - Buradan sonrası da didaktik ve satirik özellikler gösteriyor. Buradaki eleştirinin “Kezban” şarkısını hatırlattığını yukarıda söyledik, “Bak çocuk” hitabı da “Depresyon Oteli”ni anımsatıyor denebilir. Bununla birlikte Ender “Depresyon Oteli”nde muhatap aldığı çocukla empati kuruyordu, bu şarkıda ise onu eleştiren kişileri karşısına almış ve bir yandan alay etmiş, bir yandan da nasihat vermiş.

        “Yarın için bir düzen kur.” - Norm'un söylediklerini yukarıda hâkim düzen karşıtı düşünce bağlamında ele almıştık, ama Norm bu sözüyle düzen fikrine tamamen karşıt olmadığını dile getirmiş; yani onun istediği şey “sınırsız özgürlük” değil, gençlerin ayaklarını yere sağlam bastığı, daha iyi bir düzen.

        “Bak çocuk, papağan olmuş ağzınızda rhyme, flow” - Bu cümlede anlatım bozukluğu var. Papağan olan şey aslında o çocukların kendisi; bahsettikleri rhyme ve flow değil. Her neyse, Norm burada dinleyici kitlesinin birtakım klişe kriterlerle onu yargılamasından rahatsız olduğunu dile getiriyor ve “Edebî değer sadece bunlarla ölçülmez; metaforik ve mizahî anlatım da önemli.” demiş oluyor. Bu hususta haklı olduğunu belirtmeliyiz.

        “Onun tenasül uzvunuzdan hiçbir farkı yok.” - Norm burada -“Deli” ve “Mekânın Sahibi” şarkılarında olduğu gibi- üstü kapalı bir küfre yer vermiş. Aslında burada da muhatap aldığı kitlenin jargonundan bir alıntı yapmış, “s*k gibi” ibaresini farklı bir şekilde söylemiş.

* * *

        Özetleyecek olursak; Norm Ender “Ben hâlâ aynıyım, işlerimin kalitesinde bir düşüş yok.” mesajı vermek için önceki şarkılarından bir çeşit potpori yapmış diyebiliriz. Klip de benzer şekilde biraz karışık. Norm “Mekânın Sahibi”nde “Beni dinler devrimci gençler” demiş, daha sonra bu sözüne “Atatürkçülüğü kastediyorum.” diyerek açıklama getirmişti. “İhtiyacım Yok” klibinin bir yerinde konser sahnesinin arka ekranında bir Atatürk fotoğrafı ve dalgalanan Türk bayrağı gözüküyor, klibin tam o anında geçen sözler de “Ben buyum.”. Klipte konser görüntülerine ve Norm'un hayranlarıyla yan yana geldiği karelere yer verilmiş; Ender bu karelerle hem dinleyicilerine selam çakmış, hem de onu sevmeyenlere “Seviliyorum, kudurun.” mesajı vermiş. Ara ara beyaz boyalı, boş bir mekânda gözükmesi de “Etkileyici bir fona ve ciddi bir prodüksiyona ihtiyacım yok.” mesajını içermekte. (“Deli”, “Mekânın Sahibi” ve “Konu Kilit” kliplerinde işin reklam ve prodüksiyon kısmı şarkıların seviyesini geçiyordu denebilir; Norm burada “Mesele onlar değil.” demek istemiş.) Klipte ara ara maskeyle gözükmesi de -“Konu Kilit” klibinde olduğu gibi- toplumsal sıkıntılara değinme maksatlı. Klibin sonuna doğru dansçı bir bayanın gözükmesi çok gerekli bir detay değil gibi, ama o da klipteki karmaşayı beslemiş.

        “İhtiyacım Yok” şarkısı içerdiği alt metin açısından dikkate değer ve keyifle dinlenebilecek bir parça olmuş; öte yandan takınılan alaycı tavır eleştiriye açık. Şarkıya puanımız ise 10 üzerinden 7,5.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder