1 Eylül 2020 Salı

CEZA - ONUNCU KÖY ALBÜM ANALİZİ


        Ceza, Med Cezir albümünden sonra sırasıyla Rapstar, Feyz Al EP, Yerli Plaka ve Evin Delisi EP'yi çıkarmış; daha sonra Killa Hakan'la beraber Bomba Plak albümünü yapmıştı. EP harici dördüncü solo albümü olan Onuncu Köy'ü ise 2010 yılında çıkardı. Rapstar ve Yerli Plaka'da çok sayıda şarkı bulunuyordu, ayrıca düetler yer alıyordu. Onuncu Köy'de Ceza niceliği aşağı çekmiş ve düet parçaya yer vermemişti. Onuncu Köy; Ceza'nın Med Cezir'le yakaladığı çıkışın ardından “Rapstar”, “Holocaust”, “Fark Var”, “Yerli Plaka”, “Hiç Yok Deme Hit Çok” gibi pop-rap şarkıların kimi dinleyicide uyandırdığı olumsuz intibayı ortadan kaldıracak derecede nitelikli bir albüm.

        Onuncu Köy albümü ikisi sözsüz intro ve outro olmak üzere toplam 15 parçadan oluşuyor. Beat'lerin önemli bir kısmı (altı tanesi) Roka imzası taşımakta; Da Poet, Moralpartre ve Yusuf Köybaşı'nın da ikişer beat'i var. Bazı beat'ler de ortak çalışma ürünü. Ceza'nın bu beat'lerle nasıl işler çıkardığına bakalım.

        1- “Kapı” (İntro)

        Roka yapımı beat gerçekten yatıştırıcı ve hoş bir müzik. Sözsüz intro'ların albüm içinde bir ağırlığı olmazsa “Olsa da olur, olmasa da” denebilir. “Kapı” bu tür çalışmalardan olmayıp, gerçekten albüme katkısı olan bir intro nasıl olur gösteriyor bizce.
9/10

        2- “Kim Bilir”

        Melanko-protest bir parçayla şarkıların açılışını yapıyoruz. Yumuşak tınılı bir beat, duygusal ve didaktik sözler bir araya gelmiş. Dertleşir gibi yazılan satırlar var. Nakarat karşıtlıklar üzerine kurulu, soru içerikli. Eskimeyecek şarkılardan.
10/10

        3- “Bir Minik Mikrofon”

        Bir önceki şarkı gibi klip gelen parçalardan olan “Bir Minik Mikrofon”da protest tema, “Kim Bilir”e nazaran öne çıkmış vaziyette. Müzik de gaza getiren cinsten, tek başına da dinlenmeye müsait. Ceza kelimelerin vurgularını beatle uygun olarak güzel ayarlamış. Nakarattaki “Bir minik mikrofonunu getir” cümlesi zamanında pek anlaşılamamıştı; onun dışında herhangi bir pürüz yok.

        “Penaltıdan gol attığımda tabelaya bile koymuyorum.” cümlesi oldukça vurucu. “Gerçeklerden uzaklaştırdı bu komplo kurguları / Seks-i memnu yaşantısı, eski roman yalanları” sözleri de önemli. O zamanlar çok izleyicisi olan “Aşk-ı Memnû” dizisine yapılan bu gönderme, Mevlânâ'nın “Şehvetin adını aşk koydular” diyerek dile getirdiği duruma işaret ediyor. “Eski roman yalanları” tabiriyle de ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulan konulara gönderme yapılmış. (Tabii Hâlid Ziya Uşaklıgil'in anlattığı Aşk-ı Memnû hikâyesi modernize olmuş şeklinden biraz farklı idi.) Şarkıdaki “kukla” benzetmesi de önüne sunulana atlayan ve düşünemeyen bireyler yaratıldığına işaret ediyor. Teröre karşı yazılan satırlar da son verse'e noktayı koyuyor. “İnternette '10 numara şarkı' diye arattım; bu çıktı.” denilesi bir parça.
10/10

        4- “Eğer Beni Görürsen”

        Albüm iki protest parçadan sonra bir nevi stres atma parçasıyla devam ediyor. Müzik yabancı entrika müzikleri gibi. Ceza beate gayet uygun sözler söylemiş; ama konu biraz dağınık gibi. Elif Çağlar Muslu'ya ait olan nakarat şarkıya, dolayısıyla albüme güzel bir tat katmış. Âşık Veysel, Neyzen Tevfik, Nâzım Hikmet ve Mehmet Âkif'e gönderilen selâm çok önemli. Güzel bir şarkı.
9/10

        5- “Onuncu Köy”

        Albüme adını veren parça bizi beşinci sırada karşılıyor. İlk iki şarkının çıtayı çok yükselttiği albüme adını sadece isminin vuruculuğuyla değil, içeriğiyle de vermeyi hak ettiğini gösteren bir parça. Müzikle temanın uyumu, ilk verse'te kullanılan kafiyelerin uzayıp gitmesi, yorucu olmayıp vurucu olan tekrarlarla inşa edilmiş nakarat, didaktizm, deyimler, metaforlar, akıcılık... Anlatılmaz, dinlenir.
10/10

        6- “Evinden Uzakta”

        Albümün hareketli parçalarından. Şarkıyı dinledikçe, Ceza'nın işin matematiğine oldukça kafa yorduğunu anlıyoruz. Asonans ve aliterasyonlar sözlerin içeriğinin önüne geçebilecek kadar ön planda denebilir. Başarılı bir şarkı; ama on numara denebilecek işlerin bir iki tık altında kalmış.
8/10

        7- “Terzi”

        Albümün hem müzik hem de sözler açısından en kasvetli şarkısı. Sagopa ve Kolera'nın eleştiri konusu yapıldığı parça rap camiasında oldukça ses getirmişti. Ceza'nın sözlerinde “Haklı olan benim.” mesajı oldukça belirgin. Son verse'te protest sözler de var.
10/10

        8- “Battle Edebiyatı”

        Albümün temposu en yüksek şarkılarından. İsmi itibarıyla oldukça ilgi çekici, ama edebî açıdan “Onuncu Köy” ayarında bir parça değil. Beat cezbedici, ama zengin melodiler içermiyor. Öte yandan sözlerin akıcılığı ve içeriğe odaklanma mecburiyeti beat'in görece kısırlığını toparlıyor. Hem protest, hem battle içerikli sözler içeren güzel bir parça. Verse'ler içinde en sağlamı ilk verse denebilir. Kelimelerle oynama anlamında da üçüncü verse sivriliyor. Nakarat ciks.
9/10

        9- “Dünden Ne Kaldı”

        Albümün -konser vs. görüntüleriyle- klip gelen çalışmalarından olan “Dünden Ne Kaldı”, albümdeki en yatıştırıcı müziğe sahip olan şarkı. Beat Yusuf Köybaşı'nın çalışması. Protest - didaktik temanın lirizm ile harmanlanışı sonrasında ortaya eskimeyecek bir şarkı çıkmış. Tam akşam saatlerinde arabada ya da otobüste kulaklıkla dinlemelik bir şarkı olmuş diyebiliriz. (Araba yarışı oyunlarında kokpit kamerasıyla oynarken de iyi gider.) Nakarattaki “Ben Ceza'yım zaten, yeter, biraz suçlu aransın.” sözü ve karanlık - aydınlık karşıtlığının kullanılışı süper. “Felâketler her tarafta, tamam anladık da / Güzellikler de var her tarafta” dizeleri umut aşılıyor. Albümdeki çoğu protest şarkı ile bu parça arasında kalsak hiç düşünmeden bunu tercih ederdik; bir tek “Onuncu Köy” şarkısı tereddüt yaratır.
10/10

        10- “Kendi Kendine”

        Toparlanalım, çünkü yine hareketli bir şarkı geliyor. Battle-protest kabul edebileceğimiz parça, albümün bu klastaki şarkıları içerisinde en yüksek tempolusu olmuş. Hiç zorlanmadan söyleniyor gibi gözüken dizelerle, akıcı bir şekilde yazılmış. Ses açısından birbirine yakın kelimelerin veya aynı kelimelerin farklı bağlamlarda birbirini takip etmesi çok seri şekilde oluyor. (“Kendi kendine” & “Kendi bendini”, “Aynı böyle” & “Aynen öyle” vs.) “Kertenkele - yerden yere - birdenbire” kafiyeleri çok sağlam olmuş.
10/10

        11- “Bir Var Bir Yok”

        Albümün ikinci dissi olan “Bir Var Bir Yok”; “Terzi”nin aksine hareketli bir parça. Müziği, ritmi ve özellikle nakaratıyla gaza getiren parçanın ismi, Ceza'nın bir röportajından anlaşıldığı üzere “Kerim Fenasi” olarak düşünülmüş. (İyi ki de öyle koyulmamış.) “Terzi” Sagopa ve Kolera'ya dissti; bu şarkı ise Sagopa'ya ve daha çok da Norm Ender'e yönelik bir diss. (Bir de geçen şarkıda da söz konusu edilen bir şovmen var da kim olduğunu tam bilemiyoruz.) Şarkıda protest sözler de var; bu sözler ikinci verse'te daha ön planda. Ceza'nın belli başlı diss parçaları arasında birini birinci seçmemiz gerekirse bizce tacı bu şarkı takar. Taç demişken, hem siyasilere hem de Norm'a gönderme olarak okunabilecek “Kral olmadan taç takanlar kafaya / Karanlıktan kurtuluşun çaresiyle ben yokum bu işte” cümlesi önemli.
10/10

        12- “Çivi Gibi Çak”

        Rock tarzında denebilecek olan beat Roka'nın çalışması. Parça; albümün çıkışından seneler sonra “Bizim Hikâye” dizisinin bir bölümündeki dövüş sahnesinde kullanıldı. Galiba 90'lı yıllarda bir reklamda vardı bu “Kafasına kafasına çivi gibi çivi gibi çak çak çak” lafı; Ceza da şarkısında bu mottoyu diriltmiş. “Ağızdan çıkanı silmez tipeks” sözü de çok sıradışı olmuş. Üçüncü verse parçayı uçuruyor.
8,5/10

        13- “Dünya Dönüyor”

        Bu parçanın beati de slow rocka selam çakıyor. Ceza parçaya tenasüp sanatıyla (aslan, kral, orman, maymun, muz) başlamış. Nakarat dünyanın dönüşündeki devinime uygun şekilde süreklilik arz ediyor. Şarkı güzel olsa da albümde ağırlığı olan şarkılara nispeten biraz altta kalıyor.
8/10

        14- “Al Senin Olsun”

        Albümün en ayrıksı diyebileceğimiz şarkısı; belki de bu sebeple sona konmuş. İçerik itibarıyla albümün diğer şarkılarına benzese de sanki tarzı itibarıyla “Fark Var”, “Yerli Plaka”, “Açık Ara Bul Kon” gibi şarkılara daha çok benziyor. Hem hareketli olması, hem kafiyenin seyrine uyarak konunun biraz dağınık gitmesi, hem de sözlerden çok ritme odaklanmaya müsait olması sebebiyle bize öyle geldi. (Terimsel ifadeyle “pop-rap” de diyebiliriz.) Bu parça da Ceza'nın klasik kalite çıtasının altında kalmayan bir parça olmuş.
8,5/10

        15- Outro

        Ve kapanış. “Her güzel şeyin bir sonu var” derler ya -niyeyse- ... İntro gibi outro da Roka'ya ait. Çok acayip bir havası var. Safari veya Vahşi Batı temasını andırır bir başlangıç yapıyor. Sonrasındaysa başarı öykülerini, yarışmalardan elenişleri falan hatırlatan bir müziğe evriliyor. Güzel bir müzik; ama “Kapı”ya göre altta kalmış. Belki de introya isim konulup outroya konmamasının sebebi de outronun çok sivrilmediğinin düşünülmesidir.
7/10

        Albüm Ortalaması: 9.13 ~ 9.1

        Albüm, Ceza'nın Türkçe rap'te neden üstat olduğunu gösteren bir puanı tutturdu. Başta söylediğimiz gibi, önceki iki solo albümde -şarkıların fazla olmasının da etkisiyle- ortalamayı aşağı çeken ikişer üçer şarkıya rastlayabiliyorduk (Örnek vermek gerekirse Rapstar'da “Buna Dur Dedi General”, Yerli Plaka'da “Orientjazz”.). Bu albüm, her bir parçanın tekrar tekrar dinlenmeye layık olduğu bir albüm olmuş. Med Cezir'in kendi zamanındaki ağırlığı bir yana bırakılırsa, puan itibarıyla Onuncu Köy önde. Ceza en iyi albümünün Suspus olduğu kanısında idi; altyapılar o albümde daha canlı ise de bu albüm -bizce- Ceza'nın zirve albümü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder