Alem DM, 2018'de çıkardığı Extra
albümünden sonra birkaç single'a imza atmıştı; bu şarkılardan
son üçü (“Bulamadım Sizi”, “İnadım İnat” [feat. Yuvi],
“Buna Değdi”) melankolik trap idi. Dünya Dışı Düşler
albümü de baştan sona trap sound'unda. Bundan önceki albümlerinin
altyapıları kendisine ait olan sanatçı bu sefer -“Buna Değdi”de
olduğu gibi- Beatmallow'la çalışmış. Albümde toplam 7 şarkı
var.
1- “Anlatsana Kendini”
Oldukça hoş bir parçayla
albüme giriş yapıyoruz. Beat gayet güzel, rhyme ve redif de
baştan sona süreklilik içeriyor. Sözler klasik (iki verse artı
nakarat) olacak şekilde düşünülmemiş; tekrar eden kısımlar
tekrar etmeyenlerden fazla. Bu tercih şarkının kimi dinleyiciye
doyurucu gelmemesine sebep olabilir; ama dinledikçe alışılıyor
ve altyapıya da uygun bir tercih.
Parça kısa olmasına
rağmen yer yer didaktik, yer yer melankolik, yer yer de battlevari
sözler içeriyor. Kısa bir parçanın daha homojen olması
beklenebilirse de Alem kafasında türlü türlü sorunlarla boğuşan
bir bireyi canlandırmak istemiş diyebiliriz; zaten verse'ün
sonunda “Sorunluyum kafadan” diyor. “Uzaktan kavuşma da var
yakından sarılmadan” cümlesi de içinde bulunduğumuz süreçte
daha bir anlam kazanıyor.
8,5/10
2- “Bul”
Bulmak fiilinin lirizm,
satirizm ve didaktizm etrafında işlenmesiyle ortaya çıkan “Bul”
şarkısı, flow açısından dinleyiciyi ilk şarkıdan daha fazla
yakalıyor diyebiliriz. Cümlelerin kısa oluşu ve tonlamalar
mesajlardaki vuruculuğu arttırmış diyebiliriz; parçada bir iki
küfre yer verilmiş olması da bu noktayla bağlantılı. Nakaratın
bu mesajları dengeleyici şekilde melankolik olması güzel bir
tercih; bununla birlikte tümden melankolik olan bir şarkıya da
yakışabilirdi.
Birkaç cümlede kelime seçimi açısından ufak pürüzler var:
–
“Havası tavanı bul” - “Havası tavan” yerine “egosu
tavan” denebilirdi; belki de “ego” kelimesi ileride geçeceği
için tekrara düşmemek maksadıyla “hava” tercih edildi. Farklı
bir ihtimal de iki kelime arasında ünlü uyumunun gözetilmiş
olması.
–
“Ne desem anlamaz, kültürü yok ama laf atıp tutanı bul.” -
Bu cümle biraz sıkışık olmuş. Baş tarafını “Ne desem
anlamaz, kültürü yok.”, ikinci kısmını da “Kültürü
olmadığı hâlde laf atıp tutanı bul.” şeklinde düşündüğümüzde
anlam tamamlanıyor. Ayrıca “laf atmak” ve “atıp tutmak”
iki ayrı deyimdir; “laf atıp tutmak” kullanımı ritim
doldurmak için tercih edilmiş olmalı. (Laf atmak kişinin yüzüne
karşı / bulunduğu ortamda yapılan bir eylem iken atıp tutmak
kişinin arkasından yapılır.)
–
“Yukarıdan bakanı bul” - Burada kendini beğenmişlik
kastediliyorsa “yukarıdan bakan” yerine “tepeden bakan”
denmesi daha uygun olabilirdi; ama yine ünlü uyumu açısından
(yukarıdan - bakan - kıskanan) böyle bir tercihte bulunulmuş
olabilir. Öte yandan, bu ifadeyle kastedilen şey sadece kibir
olmayabilir. Hayata karışmadan, bir şeyleri kendi bulunduğu
konumdan izleyen ve zaman zaman insanların hayatını yönlendiren
kişiler de kastedilmiş olabilir. (“Kimi yukarı çıkar,
memleketi izler.” [“Deli Sorular”] derken olduğu gibi.)
–
“Arkadan konuşan, birleşip doluşan itleri yapanı bul” -
Burada “yapmak”tan ziyade örgütlemek veya o insanları o
şekilde yetiştirmek söz konusu. “Yapmak” kelimesi daha çok
yetiştirmek, insanların bu karakterden öteye geçebilecek
yönlerini köreltmek gibi anlamlarla ilişkili. Bu açıdan anlamlı
ve kafiyenin seyrine de uygun bir kelime seçilmiş; ancak
yadırganabilecek bir ifade.
–
“Bul kullanıp atanı, işini görünce depoya katanı bul” -
Burada “katmak” deyince akla depodan ziyade “koleksiyon”
kelimesi geliyor. Depoyla ilişkili olarak daha çok atmak veya
koymak fiilleri akla gelir; ama atmak fiilinin dizede iki kere
geçmemesi ve “atanı” ile kafiye oluşturması için katmak
fiili tercih edilmiş.
–
“Parası kalbinin kasası” - Para kasanın içindeki şeydir,
burada ise direkt paranın kasalığı şeklinde bir metafor
düşünülmüş. Burada devreye ikinci ve biraz daha müphem bir
metaforun girdiği düşünülebilir. “Kalbin kasası” derken
kastedilen şey kalp için en çok önem taşıyan şey (Baş köşeye
neyi koyuyorsanız artık); dolayısıyla alt metafor bu. Üst
metafor da -kalp için önemli olanın para olması sebebiyle-
paranın kasayla bir tutulması şeklinde ortaya çıkıyor. Bu da
ortaya tenasüpten ziyade biraz yadırgatıcı bir metafor çıkarmış
diyebiliriz.
–
“Bir şeyi başarıp ipe sap olamadın” - İp ile sap birbiriyle
bağlantılı kavramlar; ancak sap olmak durumu baltayla alakalıdır.
“Bir baltaya sap olmak”tan bozma olarak “Bir s**e sap olmak”
deyimi de kullanılabiliyor. Buradaki kelime de otosansür olarak
“ip”le değiştirilebilir. “İpe sap olmak” da bu dolaylı
anlatım tercihinin doğurduğu, ilk bakışta anlaşılmaz duran bir
ifade. (Bu direkt Alem'in ürettiği bir deyim olmayabilir; ama dil
bilgisi açısından doğru değil.)
Bu tür ifade pürüzleri
dinleyiciler tarafından kolay fark edilemeyebilir; biz de üzerine
eğildikçe fark edebildik. Bunlar şarkıyı aşağı çekebilecek
detaylar olsa da şarkının genel havası içinde çok da
rahatsızlık vermiyor diyebiliriz.
9/10
3- “Değişmez
Sabahım”
İlk şarkılardaki
didaktik ve satirik öğe bu şarkıyla beraber yerini saf
melankoliye bırakıyor. Snippet'ta en hoşumuza giden kesit bu
şarkının kesiti olmuştu. Alem DM bu şarkıda da bir tek kelimeye
(sabah) bağlı kalmış ve şairane dizeler yazmış. Sözler
beat'in yumuşak ve nostaljik havasıyla birleşince ortaya çok
güzel bir şarkı çıkmış. Ayrıca nakaratın “Değişmez
sabahım” cümlesinin tekrarına dayanması değişmeme kavramıyla
da uyumlu bir tercih olmuş. “Rahatlamak için yarının sabahı
beklenir, oysaki yıllardır değişmez yarının sabahı” cümlesi
ana fikri özetliyor diyebiliriz. Baştan sona auto-tune,
dinleyenleri biraz yorabilir ama parça auto-tune'un en çok
yakıştığı şarkılardan biri olmuş (Yine de verse'lerde
auto-tune kullanılmasa fena olmazdı tabii). Albümün en
iyilerinden.
10/10
4- “Döner Başım”
Bu şarkı da rap'in verse
artı nakarat mantığına aykırı olmuş, rap'ten ziyade R&B'ye
ve biraz da pop'a yaklaştığı söylenebilir. Alem'in okuyuş
stili, yanında sevdiği olmadan nefes almakta bile zorlanan bir ruh
hâlini yansıtıyor. Albüme farklı bir tat katan, bununla birlikte
diğer parçaların yanında biraz zayıf kalan bir şarkı olmuş.
6/10
5- “Önemi Yok”
Tekrarların bol olduğu
bir parça daha, bu sebeple döngüye almanın çabuk bayacağı
şarkılardan. Kafiye ve rediflerin kullanımı oldukça sağlam,
verilen mesajlar da güzel. Auto-tune'suz bir rap verse'ünün
girmesi Alem DM'in eski stiline alışmış olanlara kısa da olsa
bir nefes aldırıyor.
7,5/10
6- “Sorunlu Kafam”
“Yorum yok, on üzerinden
on” diyebilirdik ama yorumlamadan geçmek olmaz. Şarkı, albümde
dinleyiciyi en rahat yakalayan şarkılardan biri -ve belki
birincisi- olmuş. Benzer sound'dan yorulan kulaklarımızı tekrar
kendine çekmeyi başarıyor, arkadan gelen auto-tune'suz verse de bu
açıdan görevini layığıyla görüyor. Nakarattaki “Sorunlu
kafam” cümlesinin tekrarı - “Değişmez Sabahım”da olduğu
gibi- yine bir espriye dayanıyor: Kafa sorunlu (hep bir yere odaklı)
olduğu için aynı yerde takılıp kalıyor. Rhyme, flow, içerik,
müzik; hepsi güzel.
10/10
7- “Yaralarım
Soğumadı”
“Önemi Yok” gibi ani
girişli bir şarkı daha. Güzel olmakla birlikte sözlerin
azlığının biraz aşağı çektiği bir şarkı. Arabeske kayan
nakarat parçanın öne çıkan yönü olmuş; albümün en iyi
nakaratlarından.
8/10
Albüm Ortalaması:
8,428... ~ 8,4
Dünya Dışı Düşler,
Alem DM'in daha önce örneğini verdiği trap tarzı daha da ileri
götürdüğü bir albüm olmuş. Baştan sona benzer sound'da
parçaların olması dinleyicileri yorabilecek bir albümün ortaya
çıkmasına sebep olmuş diyebiliriz; şarkı sayısının yediyle
sınırlı olması bu açıdan bilinçli bir tercih olabilir.
Çeşitlilik açısından Alem'in diskografisine katkısı olan,
bununla birlikte onun eski tarzına alışanları fazla yakalayamama
riski barındıran bir albüm olmuş diyebiliriz; yine de Alem'in bu
tarzı da gayet güzel icra ettiğini göstermesi bakımından önemli
ve eskimeyecek parçalar içermesi açısından değerli bir albüm.
Puan açısından bakarsak
Dünya Dışı Düşler'in ilk beş albüm içinde üçüncü
sıraya yerleştiğini görüyoruz. Şu da var ki dördüncü sırada
kalan Aynen albümü şarkı sayısı açısından daha
avantajlı konumda; ondaki en iyi yedi şarkının puan ortalaması
Dünya Dışı Düşler'in ortalamasını geride bırakıyor.
Bir başka deyişle Dünya Dışı Düşler'in en net şekilde
geride bıraktığı tek albümün Studio Kliniği olduğunu
söyleyebiliriz.