26 Aralık 2020 Cumartesi

JOKER - GAME OVER EP ANALİZİ


        Joker (Mete Erpek), melankolik ve protest rap'ler de üretmekle birlikte genellikle battle parçaları ve diss'leriyle tanınıp sevilen bir rapçi. Kariyerinin başlarında Narkoz aka Stanley mahlasını kullanmış olan rapçi, gerek eski mahlasıyla gerek Joker mahlasıyla pek çok albüme ve albüm dışı parçaya imza attı. Kasım 2015'te ilk yasal / bandrollü albümünü (Microphone Show) yayınladı. 2018'de çıkan ikinci yasal albümü Element sonrasında kariyerine single parçalarla devam eden Joker, Aralık 2018'de rap'i bırakma kararı aldıysa 1 Nisan 2019'da yayınladığı “Blackjack” parçasıyla rap'e geri dönüş yaptı.

        Joker, kimi diss parçalarını seri hâlinde yayınladı ve bu serilerle (7 parçalık “King Size” [2010-2013] ve 6 parçalık “Jokzilla” [2011-2017]) büyük ilgi gördü. “Jokzilla” serisinde Sehabe, Norm Ender, Flowart, İçyüz gibi isimleri hedef almış olan Joker, 2017'de yayınladığı “Jokzilla P6”da bunun son Jokzilla olduğuna dair sözler sarfetti; ancak 2018 sonlarında Patron ve M.O.B ekibi ile zıtlaşmaları ve 2020 yılında Ceza'ya karşı almaya başladığı tavır neticesinde dinleyicilerde bir “Jokzilla P7” beklentisi oluştu. 25 Aralık 2020'de çıkan 4 parçalık Game Over EP, pek çok kimseyi hedef alan içeriği ve albüm kapağına yazılmış olan “7” rakamı dolayısıyla alternatif bir “Jokzilla P7” olduğu mesajını vermekte. Şarkılara kısaca göz atalım.

        1- “Mücadelem Bitmez”

        Hoş bir beat'i olan parça başlardan itibaren dinleyiciyi etkisi altına alıyor. Joker kimi zaman agresifleşen rahat bir söyleyişle, içinde biriktirdiği şikâyetlerini sıralamaya girişiyor ve ara ara değişik ritimlere yaslanıyor. Bu değişikliklere gitmesinde -hüner gösterme haricinde- belli sebepler var:

        Joker ikinci verse'ün başlarında ritmi kaçırırcasına düz konuşmaya kayan bir ritim tutturmuş (cümlelerin kurulumu da öyle); bu kısım da bize “Jokzilla P6”nın sonundaki düz konuşma kısmını hatırlatıyor. Nakaratta da agresifliği yansıtmak amacıyla kimi heceleri vurgulu söylemiş. (“Bitmez MÜCAdelem, MÜCAdelem / DÜŞsem de yere YÜZlerce kez TÜKendiğinde ÇAreler / Mücadelem bitmez, mücadelem bitmez / PU*Tlar beni SUÇlar yine UÇmam gerek KUŞlar gibi” şeklindeki bu vurgulu tonlaması bize Eminem'in “The Way I'm” parçasındaki vurgulu tonlamasını hatırlattı diyebiliriz. [Eminem'inkiler daha belirgin ve daha sürekli tabii.]) Kimi yerde de eleştirdiği tarzları alaya alan değişimlere gitmiş; “Okey, jokey, konken” diye başlayan kısımda trap tarzı basit kafiyeler yapmış, “Başkası gibi davranmam lazımmış” diye başlayan kısımda da auto-tune efekti kullanmış. Joker “Bütün bu saçmalıktan kurtulmam gerek” diyerek hem bu bilinçli yalpalamalarını kastediyor, hem onaylamadığı gidişattan şikâyetçi oluyor, hem de bu gidişatı eleştirmek için nefes tüketmeyi bırakıp kendi yolunda yürümesi gerektiğine olan inancını belirtiyor.

        Joker, parçalarında kimi dinleyicilerin tasvip etmeyeceği kadar agresifleşebilen bir rapçi; ancak ağzını çok bozmadan yaptığı şarkılar küfürlü şarkılarından çok daha sağlam oluyor. “Mücadelem Bitmez” de gerek müziği, gerek yukarıda bahsettiğimiz dinamik yapısı, gerekse küfre minimum düzeyde yer vermesi dolayısıyla EP'nin en sağlam parçası olmuş.
10/10

        2- “Bi Kıvılcım Yeter”

        EP'nin bütünü için “Bir nevi Jokzilla P7” demiştik; ama “Bi Kıvılcım Yeter” ve “Problem” parçaları bu açıdan biraz daha sivrilmekte. “Bi Kıvılcım Yeter” şarkısına bir klip de çekilmiş.

        Joker bu parçada Tepki, Khontkar, Mestefe, Norm Ender, Ezhel, Ben Fero, Elenur, Mero, Reynmen gibi pek çok isme laf dokundurmuş. Şarkının başlarında “Microphone Show” parçasını hatırlatan bir kısma yer vererek Sagopa Kajmer ve Patron'a gönderme yapmış. Lil Zey'e laf dokundurduğu kısımda “Asla değilsin Ayben, bu piyasada geçmez hiçbir nağmen.” demiş. Bu kısım bize “Rap'ime paha biçemez hiçbir nağmeci” diyen Ceza'yı hatırlattı diyebiliriz. Öte yandan, Joker'in Ceza'nın karşısına geçtiği bir dönemde Ayben'e respect atması ve eleştirdiği kişiye Ceza gibi nağme karşıtlığı üzerinden laf çarpması da düşündürücü. Şunu da eklemeliyiz ki Lil Zey benimsediği tarz itibarıyla Ayben'le kıyaslanacak bir konumda değil. “Asla değilsin Ayben” denebilmesi için Lil Zey'in benzer bir tarz icra etmesi veya Ayben'e meydan okuyucu söylemlerde bulunması gerekir. Joker muhtemelen onayladığı rap tarzı ve dinlenme sayılarıyla alakalı olarak böyle bir göndermede bulunuyor. Şu da var ki -"Marina" şarkısı üzerinden konuşursak- Lil Zey'in tarzının Gülşen'den ziyade Göksel veya Nil Karaibrahimgil'e benzetilmeye müsait olduğunu söyleyebiliriz. “Kendi kendimin patronuyum, niye Ali Ağaoğlu'ndan maaş alayım?” sözü de bize Contra'nın “Ters Yön” şarkısında geçen “Bir Avşar gibi Televole muhabirinden maaş almadım.” sözünü anımsattı.

        Joker bu şarkıda da farklı farklı ritimler denemiş, özellikle “Hayırdır sen beni ne sandın dayı?” derken yaptığı şive hoşumuza gitti. "Altın kolyeli postmodern" diye başlayan kısmın ritmi de "Rap Hâlâ Benimle" şarkısını hatırlatıyor. Bununla birlikte bu ritim değiştirişlerin dinleyiciyi ilk şarkıdaki kadar yakalamadığını belirtelim. Parçanın en iyi yanı ise nakaratı olmuş. Böyle bir nakaratın olduğu parça tek bir uzun verse artı nakarat şeklinde değil de iki verse artı nakarat şeklinde kurgulansa daha iyi olabilirdi.
7,5/10

        3- “Hesap Verin”

        “Bi Kıvılcım Yeter”dekinden daha güzel bir beat'i var “Hesap Verin”in. Benzer mevzularda benzer eleştirilerin sıralandığı parçaları arka arkaya dinlemek hafiften baymaya başlamışken “Hesap Verin” kimi yerde protestleşen, kimi yerde duygusallaşan yapısıyla bir çeşit denge görevi görüyor diyebiliriz. Parçanın başlarında geçen “Yalnız kalmış çocuklar şarkılarımı çalarken kaçsın keyfin” cümlesi -yalnızlığa atıf yaptığı için- ilk başta melankolik rap'le ilişkilendirilebilecek bir cümle gibi duruyor. Öte yandan, ailesinden yeterince ilgi görmeyen bir çocuk, odasına kapanarak ailesinin çok da tasvip etmeyeceği müzikler dinleyebilir ve bunu ailesinin ruhu bile duymayabilir; Joker de küfür barındıran şarkılar yaptığı için işin burasına dikkat çekiyor olabilir. Ailelerin fazla kontrolcü olması iyi bir şey değilse de çocuklarının duygu dünyasından haberdar olmamaları da iyi bir şey değil. Parçada Element albümünün tam bir rezalet olduğunu düşünen birilerinden de yakınılmış; dinlediğimiz kadarıyla gayet güzel parçalar barındıran bu albüme “rezalet” diyebilmek için rap'ten anlamamak gerekir kanısındayız.
8/10

        4- “Problem”

        “Hesap Verin” protest ve melankolik yönleriyle denge sağlamışken “Problem” de eğlenceli müziği ve Joker'in takındığı alaycı tavırla albüme farklı bir tat katıyor. Joker bu parçada Ceza'yla alakalı olarak “Kime sorayım, Ceza'ya mı? Kim sebep Hiphop'ın ölmesine?” ifadelerine yer vermiş; böylece Ceza'nın artık Türkçe rap'i diri tutmak gibi bir kaygısının olmadığını ima etmiş. “Fuat Ergin tek başına dikilse ne olacak lan?” derken de Türkçe rap piyasasındaki eksen kaymasına karşı durabilecek tek zirve ismin Fuat olabileceğini söylemiş. Bununla birlikte Fuat özellikle Sago ve bir süredir de Ceza karşıtlığı üzerinden yürüyen bir rapçi gibi görüldü ve onlarla zıtlaşmasının sadece kişisel mevzularla alakalı olduğu düşünüldü. Joker bu sebeple “Anlamadınız adamı 20 sene” diyor. Sago'nun da bu eksen kaymasına karşı durmakta yetersiz kaldığı düşüncesiyle “Ve Sago, Patron'la takılsın kilisede” diyor. Fuat'a ona olan saygısından ötürü “Fuat Ergin” demesi yanında Sagopa Kajmer'e -denklermiş gibi- “Sago” demesi de dikkatimizden kaçmadı. Ceza'ya her hâlükârda “Ceza” diyecek zaten, ama ondan bahsederken de bir nevi hafife alış söz konusu diyebiliriz.

        Joker parçanın sonlarına doğru “Hani haramdı rakı?” şeklinde alaylı bir soru sormuş. Bu soru, şarkılarında bir dönem dinî tasavvufî mesajlara yer veren Sagopa Kajmer'e - “Toz Taneleri” klibi ve birtakım sosyal medya paylaşımları dolayısıyla- bir gönderme. İnsanlar hayatları boyunca birtakım karakter dönüşümleri yaşayabilirler, dün ateşlice savundukları şeyleri bugün savunmayabilir ve “Asla yapmam.” dedikleri şeyleri yapar hâle gelebilirler. Joker burada Sagopa'nın samimiliğinden duyduğu şüpheyi dile getirmek istemiş olsa da kendisinin de zaman zaman çelişkilere düştüğü unutulmamalı. Örneğin ana akım medyaya ve pop camiasına sert eleştirilerde bulunan bir insan olarak O Ses Türkiye'ye katıldı ve -“Hesap Verin”de değindiği üzere- bir şarkısını sözlerini değiştirerek söylemek durumunda kaldı; ama bu EP'de yine O Ses Türkiye jürilerini eleştirmeden ve bahsettiği sözün orijinalini söylemeden edememiş. Yine, “Yarasa Koleksiyonu”nda hiç gereği yokken “Ceza'yla (...) çalıştım” dediği hâlde günümüzde kendisini Ceza'nın karşısında konumlandırmaya başladı. Rap'i bıraktığını söylediği hâlde geri dönmesi, “Jokzilla P6”da “Yeni bir disstrack için beat harcamayacağım.” dediği hâlde tümden bir Jokzilla P7 teşkil eden bir albüm ortaya koyması da cabası. Demek ki hayat bizi bazen dün verdiğimiz kararları bugün uygulayamaz hâle getirebiliyor.

        Joker ikinci verse'ün sonunda Patron'la ilgili olarak “Sagopa'yla takılıp Fuat okulundan diploma isteyen enayi” nitelemesinde bulunmuş. Bu söz, Patron'un “Kaybedecek Ne Kaldı” parçasında geçen “10 sene önceye dönsem tutardım Sagopa'nın tarafını. Ama Fuat okulundan mezunum.” ifadeleriyle bağlantılı. Aslında ortada bir mezuniyet varsa diploma da vardır; belki de Patron Fuat okulundan diplomasını almış ve bir bakıma Sagopa'nın izinden gittiği melankolik rap yolunda ikinci üniversitesini veya yüksek lisansını okuyor durumdadır. Joker'in bu noktada bir tür gönderme hatasına düştüğü söylenebilir. (Aslında Joker Patron'a diss niteliğindeki “Yarasa Koleksiyonu”nda da bu tür bir hataya düşmüştü. Patron'un “Gotham City” parçasıyla alay ederken söylediği “Bunu duysa Batman Gotham'ı bırakıp gelir / sen uyurken mikrofonu atar çöpe / Pelerini kapıya sıkışır kaçarken ama / yarasaya dönüşemeden şafak söker” kısmı bu açıdan dikkat çekiciydi. Joker muhtemelen Patron'a Kara Kedi'lik imasında bulunmak için onun Batman'e kötü şans getirdiği bir olay kurgulamıştı; ama “yarasaya dönüşmek” ibaresi Batman'den ziyade Dracula'yı akla getiriyor.)

        Joker'in bu parçada Lil Zey'e yaptığı göndermede dozu kaçırdığını görüyoruz. Lil Zey'in Joker'e ettiği küfrü tasvip etmediğimiz gibi bu tarz bir göndermeyi de doğru bulmuyoruz.

        Parçanın nakaratında geçen “Joker kapatıyor son perdeyi” ibaresi hem “Problem” parçasının bu EP'nin son şarkısı olmasıyla, hem bu EP'nin son Jokzilla olmasıyla, hem de Joker'in bu EP sonrasında rakiplerinin işini bitirmiş olduğuna inanmasıyla ilişkili. Yukarıda değindiğimiz pürüzler haricinde oldukça sağlam bir şarkı olmuş.
9/10

        Albüm Ortalaması: 8,625 ~ 8,6

        Joker, Game Over EP'yi bir çeşit Jokzilla P7 gibi hazırlamış ve her parçada belli kişi ve kitleleri hedef almış. Şarkılar flow ve rhyme açısından epey sağlam. Mevzuların dört ayrı parçaya bölünerek geniş şekilde işlenmesi de doyurucu bir EP'nin ortaya çıkmasını sağlamış. Şarkılar benzer mesajları dile getirseler de tavır ve perspektif açısından birbirlerinden farklılaşan yapılara sahipler; bu da dinleyicilerin sıkılmaması adına isabetli bir tercih. Bununla birlikte Game Over EP'de bir “Bang Bang”, bir “Fark Etmez” veya bir “Günah Keçisi” seviyesine sadece “Mücadelem Bitmez”in ve belki “Problem”in çıkabildiğini belirtelim.

        Joker'in kendi kişiliğini tarif ederken söylediği “Mete Erpek - Joker - Jokzilla” üçlüsünün bu albümde bir araya gelerek hareket ettiğini söyleyebiliriz. Örneğin bir parçada Mete Erpek olarak kızından bahsediyor, diğer bir parçada ise Jokzilla yönü ağır basarak bir bayanla ilgili ağır bir göndermede bulunuyor. Hepimiz içimizde zıt kutuplar taşıyoruz ve kimi zaman dengeyi tutturabilirken kimi zaman artı kutba ağırlık vererek gereksiz fedakârlıklar yapıyor, kimi zaman da eksi kutba ağırlık vererek hatalar yapıyor ve çelişkilere düşüyoruz. Sanat eserinde gözetilen denge gibi, kişiliğimizde de denge gözetmek ve bu dengeyi sağlamak uğruna çabalamak durumundayız. İşin bu noktası sanat eserlerinde ustalaşmaktan çok daha çetrefil ve çok daha hayati bizim için. (Bunları yazma sebebimiz Joker'i eleştirmek değil, albüm incelemelerinde sadece içerik ve teknik detaylar hakkında bir şeyler söylemekle kalmayıp bizi düşündüren noktalardan bahsetmeyi esas alışımız. Sanat eserlerine bu çeşit bir tutumla yaklaşmak onlardan aldığımız keyfi arttırır ve daha faydalı olur kanısındayız.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder