10 Aralık 2020 Perşembe

FECR-İ ATİ - HER ŞEYE RAĞMEN ALBÜM ANALİZİ


        Fecr-i Ati (Türker Uzun), ağırlıklı olarak melankolik rap icra eden bir isim. Üretken olduğu dönemde single'lara, ikisi EP olmak üzere üç underground albüme (Essah EP [2010], Analiz EP [2012], Her Şeye Rağmen [2013]) ve bir bandrollü albüme (23 [2011]) imza attı. Bunların yanında üç de enstrümantal albüm hazırladı (Fecr-i Ati Instrumentals Vol 1, Fecr-i Ati Instrumentals Vol 2 [İlk iki şarkı sözlü], Fecr-i Ati Instrumentals Vol 3). Her Şeye Rağmen albümünü yayınladıktan bir süre sonra rap'e devam etmeyeceğini açıkladı. Yıllar süren bir aradan sonra rap'e geri dönme kararı aldı. Analiz EP ve Her Şeye Rağmen albümleriyle albüm dışı single'larından seçtiği parçaları Discography adında seçmece bir albüm hâline getirerek dijital platformlarda yayınladı. Yeni dönemde şimdiye kadar çıkardığı şarkılar ise “Ardımın Sırrı Karanlık”, “Pusat” ve “Karabesk” oldu.

        Fecr-i Ati'nin özellikle Her Şeye Rağmen albümü melankolik rap severlerin göz atmadan geçmemesi gereken bir albüm. Sanatçı, bu albümde sözler haricinde müziklere de oldukça ağırlık verdiğini belirtmişti. Biri intro, biri interlude olmak üzere toplamda 14 parçadan oluşan albümü mercek altına alalım.

        1- “Bağlamamjazz”

        Albümün intro'su niteliğinde olan enstrümantal parça gerçekten çok kaliteli. Toplamda iki veya üç dalgadan oluşuyor (Kabaca 50. saniyede ikinci dalga, 100. saniyedeyse -ikinci dalgayla bir kabul edilebilecek- üçüncü dalga geliyor.). Albüme tek bir düzlemde ilerlemeyen bir intro koyulması iyi bir tercih olmuş, albümün geri kalanına yönelik iştahı kabartan cinsten.
10/10

        2- “Masam Büyük”

        Hareketli, hoş bir müziği olan parça oldukça başarılı. Fecr-i Ati rap piyasasıyla ilgili konulara değinmiş ve sosyolojik tespitler yapmış. Lotus çiçeğinden bahseden kısım düşündürücü. “Hepsi kırk yıl hatrı olan dosttan öte bir symbiot” sözü de çok iyi olmuş; “asalak” gibi bir sözcük yerine fantastik bir anlatının (Örümcek Adam) asalak uzaylısının adının söylenmesi fikrî zenginliğe işaret ediyor diyebiliriz. Auto-tune da nakarata yakışmış.
7,5/10

        3- “İçtim İlimi”

        “Masam Büyük”ten daha gaza getirici bir parça olan “İçtim İlimi”, Fecr-i Ati'nin toplumla ve kendisiyle ilgili sözler söylediği bir parça. “Yanlış olan ben miyim, doğru çoğunluk mu?”, “Bu gidişattan sıyıranlar değil sıyrılmışlar lazım.”, “İtimat ile itaat çorbasında tuz olmaktansa 'Oku'.” gibi sözler önemli meseleleri dile getiriyor. Flow açısından da başarılı bir şarkı, dinleyiciyi rahatça yakalıyor.
8,5/10

        4- “Küllabi”

        Aksiyon müziği tarzında bir müziğe sahip olan parça Türkçe rap piyasası üzerine eleştiriler içeriyor. Fecri- Ati, sözleri ritmik açıdan müziğe iyi uydurmuş ve kimi zaman ryhme, kimi zamansa asonans ve aliterasyonlarla âhenk yakalamış. İkinci verse'te sözler biraz hızlanıyor.

        Şarkıda müziğin atmosferiyle uyumlu olan birtakım sembollere yer verilmesi iyi olmuş. Fecr-i Ati, onunla boy ölçüşemeyecek rapçilerin işlerini yarım yamalak bir alaşıma, kendi ürettiklerini ise sağlam bir kılıca benzetmiş. Kendisini piyasada istemeyenlerin onu adeta hançerlediklerini söyleyerek “İçten içe bileyin hançeri, iyi bileyin bak yine ölmedim.” demiş. Kendisini Gepetto'ya ve Bias'a (eski Yunan bilge) benzetmesi, şarkılarının da ders niteliği taşıdığını söylemesi büyük bir özgüven gösterisi olmuş. “Nirvanaları defnettiğim, içimde bir mezarlık var.” diyerek de kendilerini çok üstün görenlerin aslında ona kolay şekilde yenildiklerini ve yenileceklerini ima ediyor.

        Parçanın sonuna doğru müzik bir ara kesiliyor, Fecr-i Ati biraz yorgun, biraz keyifli şekilde gülüyor ve “Yeah! Yeahhhhh!” diyerek tekrar nakarata giriyor. Biz bu kısımdan şunu anlıyoruz: Fecr-i Ati kimi zaman yorulsa bile yaptığı işten keyif alıyor ve onu piyasada istemeyenlere aldırış etmeden, kısa bir soluk alıp işine daha keyifle, daha şevkle sarılıyor.
7/10

        5- “Altın Elbiseli Adam”

        Bu sefer Uzak Doğu dövüş sahnelerini hatırlatan bir müzikle şarkıya giriş yapıyoruz, ileri kısımlarda müziğe darbuka sesleri de karışıyor. Bu seferki şarkı diğerleri kadar söz içermeyen, daha rahat bir edayla yapılmış bir parça. Nakaratta birtakım ahlâk ilkelerine (“Ne kimsenin yalakası ol / Ne kimsenin özentisi ol / Ne kimsenin manitası, ne kimsenin elemanı / Ne kimsenin kiralığı ol / -Yeah- Adam ol!...”) yer verilmesi de müziğin atmosferiyle uyumlu olmuş. Albümün hareketli kanadını güçlendiren ve farklı bir tat katan bir parça olmuş, bununla birlikte diğer parçalar kadar sivrilmediği söylenebilir.
6/10

        6- “Kalk Yeniden”

        Tartışmasız olarak albümün en iyi iki üç şarkısından biri. Müzik, üzerinde oldukça uğraşılmış cinsten. Şarkının sözleri 1,24'te giriyor olsa bile uzun giriş dinleyiciyi sıkmıyor. İlk nakarattan sonra yine kasvetli bir araya giriyoruz. Müzik aksiyon veya pusu sahnelerini hatırlatan cinsten ve tansiyon bir alçalıp bir yükseliyor. Gerçekten çok güzel olmuş.

        Şarkı önceki parçalardan farklı bir tarza sahip. Diğer parçalar battle ve protest içeriklilerken bu şarkı melankolik rap'e kayıyor ve bir hikâye içeriyor. Şarkıda, birilerinden emir alan ve kendi problemi olmasa da başkalarına zarar vermiş olan -fedai olduğunu düşünebileceğimiz- bir kişinin yaşantısı yansıtılıyor; bu bağlamda özlü söz niteliğinde şu ifade geçiyor: “Tasma takılmış bir baştaki beyin taciz edilmiş bir ruhla ikizdir.”. Şarkıdaki birey hatalı olduğunu fark etmiş; “Geçmişten kaçarken yaralı ayaklarım / Temiz bir sayfanın satır başında cehaletin şekilli aynasıydım” sözleri, bu şekilde yaşayan birinin nasıl bir dönüşüm cenderesine girebileceğini hissettiriyor. Son dörtlükte Fecr-i Ati yine kendisi oluyor ve yazmak icap ettiği müddetçe rap'i bırakmayacağını söylüyor, düşmanlarına da sert bir uyarı vermekten geri kalmıyor. On numara bir parça.
10/10

        7- “Enstrumantal”

        Parçanın tamamına herhangi bir mecrada rastlayamadık. Albüm snippet'ında yer verildiği kadarıyla güzel bir iş olduğu belli; ancak “Bağlamamjazz”ın çıktığı seviyeye çıkmıyor.
8,5/10

        8- “Ağla”

        “Ağla”, albümün en dokunaklı şarkılarından biri. Müzik ve nakarat cidden çok sağlam olmuş. Verse'lere gelecek olursak; ikinci verse'ün ilkinden daha sağlam olduğunu söyleyebiliriz. Bu verse'te ağlamanın anatomisi üzerine sözler sarf edilmiş, son dörtlük ise çok iyi. “Melankolik” kelimesinin hakkını veren bir şarkı denebilir, ama çok dinlememekte fayda var.
9/10

        9- “Her Şeye Rağmen”

        Albümün en sağlam şarkılarından biri. Albümdeki en güzel nakaratın bu şarkıya ait olduğunu söyleyebiliriz; verse'lerse cidden dokunaklı sözler içeriyor.

        “Her Şeye Rağmen”in müziği, Analiz EP'de bulunan “Analiz” şarkısının müziğine benzemekte, nakaratların ritmi de çok benzer. “Analiz” protest türde bir parçaydı ve sosyolojik mesajlar içeriyordu. Fecr-i Ati, o şarkıda kullandığı melodinin melankolik bir şarkıya daha çok yakışacağını düşünmüş olmalı ki müziği geliştirerek bu parçayı ortaya çıkarmış.
10/10

        10- “Tarih Yazar Kavuşanları”

        Nakaratı ön plana çıkan “Tarih Yazar Kavuşanları” oldukça içli satırlar içeriyor. Yaşanmadan yazılması büyük maharet gerektirecek olan bu parça dinleyicilere ağır gelebilecek derecede melankolik. “Ağla” gibi bu parçayı da çok dinlememek lazım.
10/10

        11- “Işığım Olsan Karanlığıma” (feat. Lizzy Rangel)

        Albümdeki tek düet; melankolik parçalar içinde dinlendirici nitelikte olanlardan. İlk verse'ü ve nakaratı Lizzy Rangel söylediği için o öne çıkmış. Şarkıda ayrılığın duygusal ve yaşantısal bir anatomisinin yapıldığını söyleyebiliriz; Lizzy Rangel daha çok yaşantısal eksende gidiyor, Fecr-i Ati ise benzetme, mübalağa gibi sanatlara başvurarak duygusal eksende gidiyor. Lizzy Rangel'ın cümlelerinden birkaçını aktaralım:

        “Hep odamda yalnızım, -senin- nasıl gittiğini düşünüyorum, -gidişin- gözlerimin önüne geliyor. Neden burada tek başımayım?”

        “Seninle ilgili her şeyi özlüyorum; dokunuşunu, gülümsemeni...”

        “Her yerde seni görmeye uğraşıyorum ama -oralarda- yoksun.”

        “Gökyüzümde bulutlar yok ama hâlâ günışığını göremiyorum.”

        Fecr-i Ati de benzer minvalde sözler yazmış, ancak hisleri daha yoğun ifade etmiş diyebiliriz.
7/10

        12- “Günahkâra Sor”

        Albümün en kasvetli şarkılarından biri olan parça çok başarılı. Sözlerin 1,37'de girmesi altyapıya ne denli önem verildiğini gösteriyor. Kendisi de belirttiği üzere Fecr-i Ati bu albüme zengin içerikli müzikler hazırlamış, sadece bir iki şarkıda kısa sample'ların tekrarına dayanan müzikler kullanmış. “Günahkâra Sor” parçası da gerçekten çok hoş ve yatıştırıcı bir müziğe sahip. Sözlere gelirsek; gayet şiirsel bir anlatım yakalanmış. Çeşitli yanlışlardan ve üzüntülerden yakasını sıyıramayan bireyin dünyaya ve kendi içine bakışı yansıtılmış. “Günahkâr” kelimesi, işlediği günahların idrakine varan ve bunun neticesinde vicdan muhasebesine yönelen kişiyi karşılaşıyor. Tekrar tekrar dinlenilesi bir parça.
9/10

        13- “Heyelanlar Var”

        Müziği oldukça güzel olan parça, “Ağla” ve “Tarih Yazar Kavuşanları” çizgisinde bir şarkı. Nakarat albümün en nağmeli nakaratı olmuş; Fecr-i Ati'nin bu tarz nakaratlarla melankolik rap'i olgun arabesk rap'e yaklaştırdığı düşünülebilir. Güzel bir şarkı ama “Tarih Yazar Kavuşanları”nın biraz gerisinde diyebiliriz.
8/10

        14- “Yine Bana Küskün”

        Hareketli ve renkli diyebileceğimiz bir melankolik şarkıyla albümü noktalıyor Fecr-i Ati. Müzik ve ritim hoş; verse'lerde de bir sohbet havası var. Kasvetli şarkılardan sonra gevşer gibi dinliyoruz bu şarkıyı. Fecr-i Ati, meyhanede ikinci kişiliğini gördüğünü ve onu ayıltmanın kendisine düştüğünü söylüyor; ilginç bir hayal. Özellikle ikinci verse çok güzel olmuş.
8/10

        Albüm Ortalaması: 8,464... (~) 8,5

        Her Şeye Rağmen albümü gerek sözler, gerekse müzikler açısından oldukça sağlam bir albüm olduğunu aldığı puanla da kanıtlamış oldu. Albümün başlarında hareketli tarzda, battle ve protest içerikli parçalara yer verilirken sonradan farklı ağırlıklarda ve kimi zaman olgun arabesk rap'e kayan melankolik şarkılara yer verilmiş. Sondaki hareketli şarkı da duygu durumunu tekrar dengeleme işlevi görmüş. Bu denge, hareketli şarkıların melankolikler arasına serpiştirilmesiyle de sağlanabilirdi belki, ama o zaman da duygu geçişlerinde bir çeşit karmaşa oluşabilirdi. Albümde arka arkaya dinlendiklerinde insanda ciğer bırakmayacak birkaç şarkı (“Ağla”, “Tarih Yazar Kavuşanları”, “Heyelanlar Var” ve bir ölçüde “Günahkâra Sor”) var diyebiliriz; bu açıdan epey yoğun bir albüm olmuş. Kimi şarkıların aşağı yukarı 5 dakika sürmesi de albümü dolu dolu yapan bir diğer özellik. Favori parçalarımız ise “Kalk Yeniden”, “Her Şeye Rağmen” ve “İçtim İlimi”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder