Albümde
hepsi solo olmak üzere toplam 12 parça var ve bunlar alfabetik
sırayla albümde yer almış. Hepsine tek tek bakalım:
1- “Darmadağın”
“Darmadağın”
ismi kasvetli bir parçayı çağrıştırsa da yumuşak müzikli bir
parçayla albüme giriş yapıyoruz. Verse'lerde sevgiliyi öven,
güzel ve derinlikli sözler var; nakaratta ise daha hareketli ve
daha rahat düzlemde sözler tercih edilmiş. Alem DM bu şarkıda
Extra
albümünde geçen bazı sözlerine de telmihte bulunmuş: “Şimdi
söyle, nerede kaldı hatırı olan kahveler?” (“Bir Seni Bulamam”)
> “Hatırı olan kahve bitti, telve kurudu dipte”; “Alışveriş
bitti, şu an çöpte gezen listeyim” (“Rahat Ol”) >
“Alışveriş bitti artık, şimdi çöpteki listeyim”. İkinci
verse'teki “Alakasız şeyler üretebilirsin sevince” cümlesi de
düşündürücü olmuş. Buradaki “üretim” sanatsal bağlamda
düşünülebileceği gibi her türlü söz ve eylemi kapsayacak
şekilde de düşünülebilir. Tanışılan her yeni kişi insanın
kişiliğinde ve hayatında az çok farklılık yaratabilir, ama bunu
en belirgin şekilde yapan kişi insanın âşık olduğu kişi
oluyor; onun yarattığı değişimler de duygu durumundaki kısa
süreli dengesizliklere ek olarak hayat tarzında ve kişilikte
görülen kalıcı değişiklikler olabiliyor. Bu da bizi “ondan
önce”ki kendimizle alakasız bir noktaya taşıyabiliyor. Bu sözü
şarkı ve Alem'in sanatı özelinde düşünürsek de şöyle
yorumlayabiliriz: Verse'lerdeki derinlikli sözler ve nakarattaki
rahat tavır birbirine biraz zıt düşüyor, ayrıca bu tarz bir
nakarat Alem'in duygusal şarkılarda daha çok tercih ettiği
derinlikli ve hüzünlü nakaratlardan da biraz uzak bir noktada
duruyor. Alem DM bu noktada -hem şarkının kendi içinde hem de
albümün tamamı açısından- zıtlıklardan bir denge oluşturuyor
ve verdiği mesajı kuvvetlendiriyor diyebiliriz. Gayet hoş ve albüm
açılışı için uygun bir parça olmuş.
8/10
2- “Doldurup Çek”
Sözleri
de müziği de gayet güzel olan bir şarkıyla devam ediyoruz. Alem
DM bu parçada belli kafiyeleri uzun süre devam ettirmiş ve
kafiyeli kelimelerde hoş vurgular yapmış, bu vurgular altyapının
karakteriyle de gayet uyumlu olmuş. Nakarat iki parçalı
kurgulanmış, ilk parçada back vocal belirgin iken ikinci parçada
auto-tune ve ses kalınlaştırma belirgin. Nakaratın ikinci
kısmında bu efektlerin kullanılması bilinçli bir tercih; bu
şekilde, kişinin karşılaştığı zorlukların potansiyelinin
üstünde olabileceğine ve bunların göğüslenmesi sırasında ve
sonrasında kişinin güçleneceği gerçeğine işaret ediliyor. Bu
kısımda cümlelerin birkaç kez tekrar etmesi de insanın bu
yükleri taşırkenki çabasının Sisyphos'un çabasına olan
benzerliğini hissettiriyor diyebiliriz. Albümün en iyilerinden.
9/10
3- “Döner Tersine”
Albümün
en kasvetli parçasıyla karşı karşıyayız. Dokunaklı müziği,
daha parçanın en başından “Oldum derbeder, lan bıktım yeter”
diye giren nakaratı, flow'u, kafiyeleri, kelime oyunları ve
yansıttığı hayat muhasebesiyle dinleyiciyi rahatça yakalıyor ve
parçanın sonuna kadar bırakmıyor. Nakaratta “döner tersine”
cümlesi kafiyenin seyriyle “tersine döner” şeklinde de
kurulabilirdi; ama cümlenin bu şekilde tersten kurulması da ritim
haricinde parçanın mesajıyla bağlantılı bir tercih olabilir.
“Günler hep beter, döner tersine” cümlesiyle gece gündüz
farkına işaret edilmiş ve gündüz vakitlerinde de gecedeki
yalnızlığın ve kasvetin yaşanabileceği anımsatılmış, ayrıca
hayat karşısında türlü yenilgilere uğrayan bir birey için gece
ve gündüzün hiçbir elle tutulur gelişme yaşanmadan birbirini
kovalamasına ve bu kısır döngüdeki gündüzlerin kişiye hiçbir
yaşam enerjisi katamıyor oluşuna da işaret edilmiş diyebiliriz.
Tersine dönen bir diğer şey de albüm kapağı. Extra
albümünün kapağında da aynı mekân vardı ve gökyüzü
bulutlarla kaplıydı; ama bunlar kara bulutlar değildi ve fırtına
yoktu. Extra 2'de
albüm kapağı da bir bakıma tersine dönmüş ve “Döner
Tersine” parçası da albüm kapağındaki mesajı yansıtan parça
olmuş. Beğendiğimiz bazı şarkılara 10 üzerinden 12 veresimiz
gelir ya, bu da öyle bir parça.
10/10
4- “Hedef”
“Hedef”
şarkısının müziği çok hoş; tansiyonlu yapısıyla Kurtlar
Vadisi müziklerini anımsattığını söyleyebiliriz. Alem DM
müziği güzel değerlendirmiş, özellikle ikinci verse'te parçayı
uçurmuş. Nakaratın tekrarlı yapısı da güzel olmuş, hayatın
her anında farklı hedeflerle karşılaşabileceğimizi ve pek çok
derdin, problemin ve kötü niyetli kişilerin hedefi olabileceğimizi
hatırlatıyor. Tadı damakta kalan bir şarkı.
8,5/10
5- “İşte Bu”
Hareketli
bir parçayla devam ediyoruz. Alem DM bu parçayı çoğunlukla ritmik
sözlere ve respect'e ayırmış. Yabancı rap dünyasının önde
gelen isimlerini ve Micheal Jackson'ı anmış, ayrıca parça ve
albüm isimlerine yer vermiş. Çoğunlukla Tupac'ın şarkı
isimleri söyleniyor, ikinci verse sonunda söylenen sözler de
Eazy-E'nin bir şarkısının nakaratına ait. Bir söze değinelim:
“Bir
şair değilim, ritim yoksa ben de yokum” - Rap müzik her ne kadar
“ritmik şiir” diye adlandırılıyor olsa da ritmik şiirin
şiirden biraz farklı olduğu söylenebilir. Bir rap şarkısı için
genellikle önce beat yapılır, sonra müziğin duygu ve ritmine
göre sözler yazılır; Alem de bu sebeple “Ritim yoksa ben de
yokum.” demiş. Bunu söylerken şiiri ritmik şiirden daha üst
bir mertebeye yerleştiriyor da olabilir, müzikle birleşen ritmik
şiiri şiirden daha cazip buluyor da olabilir. Ayrıca şunu da
belirtelim ki Alem DM edebiyat ürünleriyle rap'in farkına daha
önce de değinmiş idi: “Kısa dokunuşlar benim tarzım, edebiyat
isteyen gidip roman alsın.” (“Görmezden Gel”). Bu sözü de
hesaba katarsak Alem'in rap şarkılarını edebî ürünlere tercih
ettiğini düşünebiliriz.
Şarkıya
dönecek olursak; “İşte Bu”, birkaç orijinal cümle dışında
genellikle alıntı ve anıştırmalardan oluşan bir şarkı olmuş,
bu sebeple “İşte bu DM rap'i baby” cümlesi sadece bu şarkı
özelinde düşünülünce yanılgıya sebep olacaktır. Alem bu
parçada daha ziyade kendisini besleyen kaynaklara atıf yapmış ve
yeni nesil rap'lerden ziyade bu isimlerin dinlenilmesi konusunda
dinleyiciyi teşvik etmek istemiş. Sagopa Kajmer de “Saldırground”
şarkısıyla güncel tarzının dışına çıkarak boom bap battle
örneği vermiş idi, Alem'in de bu şarkıyı benzer bir anlayışla
yaptığını düşünebiliriz.
6/10
6- “Kalbinden Tuttum”
“Kalbinden
Tuttum” durgun müzikli bir şarkı, yatıştırıcı bir havası
var. Özellikle nakaratı hoş olmuş. İnsanın çelişkilerine
işaret eden şu cümlelerin altını çizelim: “Yalnızlık da
yalnız başına çekilecek değil gibi”, “İçin konuşmak
ister, sen susmak ister misin?”.
7/10
7- “Mahalle Mukaddem”
Vitesi
beşlediğimiz bir şarkıyla karşı karşıyayız. Müzik çok
sağlam, şarkı da gangsta rap - party-rap karışımı olmuş.
Sound'u ve tarzıyla Alem'in ilk albümündeki “Mesafe Kalmaz”ı
ve bu yakınlarda yaptığı parçalardan “Parkur” ve “Baron”u
hatırlattığını söyleyebiliriz. Gangsta rap'e yakın bir yerde
dursa da “Villada yaşıyo'sun, diyo'n harabe” denerek yapmacık gangsta rap'lere ve semt rap'lerine eleştiri getirilen bir şarkı olmuş. Kendi
tarzında başarılı, “arabada dinlemelik” denen parçalardan.
7/10
8- “Mersin”
Türkçe Rap'te bir çeşit akım hâline gelen semt rap'inin Alem DM'cesiyle
albüme devam ediyoruz. Alem DM bazı parçalarında Mersin'e dair
sözler söylüyordu, bu sefer tümden Mersin'e ayırdığı bir
parça yapmak istemiş ve ortaya güzel bir şarkı çıkmış.
Altyapı da temaya gayet uygun; albümün hareketli şarkıları
içinde en sağlamı.
7,5/10
9- “Olasılıklar”
İki
hareketli şarkıdan sonra tekrar melankolik moda geçiyoruz; ancak
bu şarkı da hareketli ve verse'lerde sözler adeta ateş ediyor.
Parçada altyapı, flow ve agresiflik itibarıyla rap-rock arası bir
tat olduğunu söyleyebiliriz. Alem DM bu parçada kendine
yabancılaşmış bir birey olarak kimi yerde kendisinden üçüncü
şahıs olarak bahsediyor ve kendisiyle kavgalar ediyor, duygu ve
ritim de dinleyiciyi sürüklüyor. Beat'e gelirsek; birkaç saniyede
bir araya giren ve parıldayışı andıran bir ses var. Beat'te bu
sesin kullanılması monotonluğu kırmak için tercih edilmiş
olabilir; öte yandan, hayatta karşılaşılan çalkantıları ve
içte biriken öfkenin zaman zaman patlayışını andıran bir duygu
verdiği de söylenebilir. Albümü taşıyan şarkılardan.
9/10
10- “Öyle Kolay Değil”
“Öyle
Kolay Değil” yatıştırıcı bir müziğe sahip. Alem beat'i
güzel değerlendirmiş; yer yer matraklaşan sözler, kafiyeler ve
özellikle nakarat çok hoş olmuş. Parçanın sonunda, çok
düşünmenin delilikle ilişkilendirilmesi meselesiyle bağlantılı
bir skit'e yer verilmiş. (Skit'in alındığı film 1995 yapımı
Twelve Monkeys
/ 12 Maymun.)
Albümdeki parçalar
alfabetik sıraya sokulmasaydı bu parça güzel bir outro
olabilirmiş.
7,5/10
11- “Sen Yok”
Ayaklarımızı
yerden kesen bir müzik ve romantik sözlere sahip bir şarkı “Sen
Yok”. Kimisine pek hitap etmeyen, kimisinin de bunalımlı
şarkılardan daha çok sevdiği tarzda aşk sözleri barındırıyor,
sondaki saf müzik kısmı da parçanın yarattığı hoş etkiyi
ikiye katlıyor. Albüme renk katan, gayet güzel bir parça.
8,5/10
12- “Sessizce”
Yatıştırıcı
müziğe sahip bir şarkıyla kapanışı yapıyoruz. “Sessizce”
hoş bir müziğe ve dile dolanacak bir nakarata sahip, verse'lerde
ise Alem DM tasvip etmediği kıskanç ve ikiyüzlü kimselerden
şikâyet etmiş. Konu güzel işlenmiş olsa da bu müzik ve
nakarata farklı konuda, daha duygusal verse'ler eşlik etseydi daha
güzel bir şarkı ortaya çıkabilirmiş.
7/10
Albüm
Ortalaması: 7,916 ~ 7,9
Extra
2 farklı tarzları içinde barındıran bir
albüm olmuş. Kafa dağıtmalık şarkılar yanında gayet
derinlikli, tekrar tekrar dinlenecek şarkılar var. Albümü ilk
Extra'yla
kıyasladığımızda ise şöyle bir sonuca varıyoruz: İlk Extra
da yer yer melankolik, yer yer hareketli parçalardan oluşsa da bu
albümden daha yoğunluklu bir albümdü. O albüm için uygulanan
formül biraz daha farklıydı; Alem DM yaklaşık bir yıllık bir
zaman diliminde tekli yayınlamamış ve bu süreç içinde her bir
parçası tek başına da dinlenebilecek bir albüm ortaya
çıkarmıştı. Extra
2'de ise bazı şarkılar
tekliden ziyade albüm oyuncusu olmaya müsait. Tarz açısından da
tamamen ilk Extra'nın
paralelinde gidilmemiş, Alem DM'in rap yolculuğunun çeşitli
duraklarından süzülüp gelen esintiler mevcut. Albümdeki hâkim
tavır ve arabesk esintili nakaratlar özellikle Extra'da
Alem'in rap'ine yerleşen unsurlar. “Darmadağın”, “Kalbinden
Tuttum” ve “Sen Yok” parçaları eskilerden “Acıtan İçerik”
parçasını ve Alem'in son dönemde yaptığı şarkılardan “Aşkı
Kalbimde Susmaz”ı anımsatıyor denebilir. “Mahalle Mukaddem”
yukarıda isimlerini andığımız parçaların paralelinde yer
alıyor. Bunun dışında “İşte Bu” ve “Mersin” gibi, Alem'in her albümde yeni şeyler denemeyi sevdiğinin göstergesi
olan parçalar da var. Puan konusuna gelirsek; bu albüm için de
Extra'daki
formüle bağlı kalınsaydı, örneğin ortalamayı aşağı çeken
üç dört parça yerine son iki yılda çıkan teklilerden “Hedef
Olamam”, “Boşluklar”, “Yok” gibi şarkılar albüme
saklansaydı Extra'nın
aldığı puana erişen bir Extra
2 albümü vücuda
getirilebilirdi. Ama böylesi de yeni tecrübelerin önünü
kapatabilir, ayrıca günümüzde albümler part part
yayınlanıyorken, daha çok teklilere ağırlık veriliyorken
böylesi bir albüm ortaya koymak endüstriyel açıdan da pek isabetli
bir hamle olmayabilir ve her dinleyiciye hitap etmeyebilirdi. (Bu arada ilk Extra'nın
10, bu albümün ise 12 parçadan oluştuğunu ve düşük
puanlı iki şarkıyı hesaba katmayınca puan farkının 1'e
indiğini belirtelim.) Nihayetinde Extra 2,
Alem DM albümleri içinde bizce şimdilik üçüncü sıraya yerleşen,
alıştığımız tatlar yanında yeni tatlar barındıran ve
dinleyicilere birkaç yeni Alem DM klasiği kazandıran güzel bir
albüm olmuş.