13 Ağustos 2023 Pazar

NORM ENDER - AURA VS AURA SONRASI


        Norm Ender 2017 yılının şubat ayında Aura albümünü çıkarmıştı. Aura dopdolu olmasa da farklı tarzda şarkıları barındıran, her tür beğeniye hitap eden bir albümdü. Norm Ender Aura sonrasında üretimlerine bir süre ara verdi, 2019 senesinde yaptığı “Mekanın Sahibi” şarkısı ise epey ses getirdi. Sonraki süreçte üretimlerini sürdüren Norm Ender'in 2019'dan bu yana yayınlanan şarkılarının adedi dokuza ulaştığı için Aura'yla Aura sonrasını kapıştıralım dedik. Haydi başlayalım.

        “Benim Stilim” > “Mekanın Sahibi”

        Aura'nın açılış şarkısıyla Aura sonrasının ilk şarkısını eşleştirerek başlıyoruz. “Benim Stilim” iddialı sözler barındıran hareketli ve eğlenceli bir şarkı. Ne “Mekanın Sahibi”nin alaycı kısmı kadar cıvık ne de onun ciddi kısmı kadar sert. “Pop'u devireceğim.” denilen şarkının pop kitlesine de hitap edebilecek bir yapısının olması, eleştirilen tarzın dalga geçme maksadıyla da olsa taklit edilmesinden daha iyi. “Benim Stilim” hem söylemleri hem de dinlenebilirliği açısından daha dengeli ve eğlenceli bir şarkı.

        “Deli” < “Konuşun Konuşun”

        Aura'nın çıkış parçası olan “Deli” hareketli bir yapıya sahip olsa da iddialı sözler barındıran bir parça; ama bu iddiaların altını pek dolduramıyor. “Konuşun Konuşun”da mizah öğesi daha belirgin ve Norm'un eli bu parçada karşısına aldığı kişilere karşı daha kuvvetli. “Konuşun Konuşun” hem daha eğlenceli hem de battle açısından dinleyiciye beklediğini daha fazla veren bir parça.

        “Sonumu Görüyorum” > “Kediler Aslan Olmaz”

        Aura albümünün en iyi parçalarından biriyle Aura sonrasının en iyi parçalarından biri karşı karşıya. İki parçada da hem battle rap tarzında hem de protest sözler var, buna ek olarak “Sonumu Görüyorum” duygusal sözler de içeriyor. “Kediler Aslan Olmaz” da çok iyi bir şarkı olmakla birlikte “Sonumu Görüyorum”un seviyesinde değil.

        “Kara Toprak” < “Bu Düş Çok Güzel”

        Norm Ender'in ustalara selam durduğu parçalar olan “Kara Toprak”la “Bu Düş Çok Güzel” eşleşmeye çok müsait. “Kara Toprak”ta toplumsal duygular, “Bu Düş Çok Güzel”de ise bireysel ve insani duygular ön planda. Âşık Veysel'in “Kara Toprak”ında aslında toprağın kendisi işlenmiş, Norm ise toprağı Anadolu manasında genişleterek daha ziyade hamasi mesajlar veren bir şarkı ortaya çıkarmış. “Bu Düş Çok Güzel”de ise bireylerin ve toplumun yitirmeye başladığı duyarlıklar işleniyor. “Kara Toprak” da başarılı bir şarkı olmakla birlikte “Bu Düş Çok Güzel” Norm'un özlenen duygusal yanını daha iyi hissettiren bir parça.

        “Yarem” > “Bulamazdım”

        “Yarem” Aura albümündeki en güzel duygusal şarkı. Sevgiliye dair sitemler içerse de ilişkiden ziyade aşkı anlatıyor. “Bulamazdım”da da sevgiliye dair sitemler yanında bireysel duygular işlenmiş. İki parçanın da dokunaklı müzikleri var, ancak “Yarem” hem müzik hem de sözler açısından daha güzel ve daha derin bir parça.

        “Kaktüs” > “Sus Artık”

        “Kaktüs” ikili ilişkideki sorunları işleyen, teması ve müziği itibarıyla pop müziğe yakın bir parça. “Sus Artık”ta ise karşıdaki kişiye sadece münakaşalar temelinde bir eleştiri var ve mizahın dozu nakaratta biraz kaçmış. Norm bunu dışa yansıttıklarımız ile içimizde birikenler arasındaki zıtlığı işlemek maksadıyla da yapmış olabilir, ancak yine de bunun iyi bir tercih olmadığını söylemek gerekiyor. Toplumda ilişkiler seviyesizleşmiş, insanların birbirine saygısı azalmış olabilir; bu noktada duyguların tercümanı olmak yerine insanların duygularını ve müzik zevklerini geliştirecek işler ortaya koymak sanat adına daha doğru bir tavır olur. Özetle söylersek “Sus Artık”, alaycı tavrı ve sığlığı sebebiyle “Kaktüs”ün epey gerisinde kalıyor.

        “Avare” < “İhtiyacım Yok”

        “Avare”, arabesk ve alaycı öğeler taşıyan duygusal bir şarkı; bu yönüyle Aura albümünde “Yarem”in epey, “Kaktüs”ün ise biraz gerisinde kalıyordu. Duygusallığı ve protestoyu birleştiren “İhtiyacım Yok”ta da mizahi tavır belirgin. Norm Ender'in kendisine yönelik eleştirilere bir yanıt niteliğinde yaptığı bu şarkı bir yandan önemli mesajlar verirken bir yandan da komikliği amaçlıyor. (Şarkının detaylı analizini “Norm Ender'i En İyi Özetleyen Şarkı: 'İhtiyacım Yok' ” başlıklı yazımızda yapmış idik.) Norm'un “Böylesi çok dinleniyor.” diyerek “Avare”deki kadar arabesk bir tavır sergilemeye veya ikili ilişkiler üzerinden mizah yapmaya ihtiyacı yok diyebiliriz.

        “Kezban” < “Konu Kilit”

        “Kezban” Aura'da mizah dozu en yüksek olan parça; bununla birlikte teması ve içerdiği eleştiriler çok basit. “Konu Kilit” de mizahın üst düzeye çıktığı, rakiplere bir bakıma çocukça laf sokmalar içeren bir parça. (Şu da belirtilmeli ki parçadaki 90'lar atfı ile bu çocuksu tavır arasında bir bağ kurulabilir.) Yayınlandığı dönemde sözlerinin basitliği sebebiyle epey eleştiri alan “Konu Kilit”, düşük seviyede olsa da bize göre “Kezban” kadar kötü bir parça değil.

        “O Zaman Dans” > “Sadece Öpücem”

        “O Zaman Dans” kafa dağıtmak veya eşliğinde dans etmek için dinlenebilecek, güzel ve eğlenceli bir şarkı. Tarz olarak rap'in biraz uzağına düşse de yapmak istediği şeyi iyi yapan bir parça. “Sadece Öpücem” ise bir yandan mizah ve eğlence, bir yandan battle ve protesto öğeleri içeren ama bunların hiçbirini tam yapamayan bir parça. Ritmiyle dinleyiciyi yakalasa da sözleriyle yer yer iticileşen bir yapısı var. Bu sebeple “O Zaman Dans” round'u rahatlıkla alıyor.


        SONUÇ: 5-4 ve Kazanan: AURA

        Aura albümü farklı beğenilere hitap edebilen, pek doyurucu olmasa da kalıcı parçalar içeren bir albüm. Norm Ender Aura sonrasında da güzel parçalar yaptı, ancak bazı parçalarıyla çıtasını düşürmüş oldu. Şarkıların bir albüm içinde değil de tekli olarak yayınlanmaları da düşük veya orta seviyede oluşlarının daha fazla göze batmasına sebep oluyor. Teklilerin hepsine klip çekilmesi de -dinlenme kazanma amacı bir kenara bırakılırsa- gereksiz maliyet yaratan ve belki üretim hızını da olumsuz etkileyebilecek bir tercih. “Konu Kilit” gibi bir parça düşük seviyede de olsa görsel sunumu gerektirebilir, ama “Sus Artık” ve “Sadece Öpücem” gibi şarkılarda klibin pek bir işlevi olmuyor. Ayrıca her kitleye hitap edebilecek farklı şarkılar yapmak veya bir parçada farklı öğelere yer vermek mantıklı bir tercih iken bu -“Sadece Öpücem”de olduğu gibi- aynı anda bütün tuşlara basmak kabilinden olunca ortaya çok da güzel işler çıkmıyor. Ayrıca -alay maksatlı da olsa- eleştirilen tarzların kliplerde ve sözlerde taklit edilmesi de eleştiriye açık bir diğer yön. Norm Ender'in çıtasını düşürmek yerine koruduğu / yükselttiği, tekliler yanında albümler de çıkardığı günlerin yakında geleceği temennisiyle yazımızı noktalayalım.

29 Ocak 2023 Pazar

AYŞE BETÜL ŞARKILARI (2020-2022) ANALİZİ


        Ayşe Betül (Ayşe Betül İlhan Tatlı) Türkçe Rap müzikle ortaokul yıllarında tanıştı. 2000'li yılların başlarında kendi kayıtlarını almaya başladı. Arkadaşlarıyla S.S.P. grubu olarak 2005'te Nokia Super Sound yarışmasında rap dalında derece, 2006'da Miller Music Factory yarışmasında Hiphop Act dalında birincilik kazandı. Üniversite yıllarında “Notre Dame'ın Kamburu” isimli müzikal için Dinamit ve Ares'le birlikte 12 şarkılık bir albüm hazırladı ve müzikalde Esmeralda rolüyle sahne aldı. Daha sonra müziğe ara vererek modern dans, basketbol koçluğu ve mimarlıkla uğraştı. 2020 yılında yayınladığı “Hadi Şimdi Kaç” ile rap müziğe geri dönüş yaptı.

        Ayşe Betül 2020-2022 yılları arasında ikisi düet olmak üzere toplam 11 parça yayınladı. Bu parçaları yayınlandıkları sırayla inceleyelim:

        1- “Hadi Şimdi Kaç”

        Ayşe Betül'ün Nisan 2020'de yayınlanan ve müziğe yeniden başlangıç yaptığı şarkısı. Pop-rap'in başarılı bir örneği olan şarkı, Ayşe Betül'ün Türkçe Rap'e yeni bir soluk getireceğinin sinyalini veriyordu. Şarkıda Ayşe Betül'ün yansıttığı karakter sevdiği / ilişkide olduğu kişiye karşı içinde birikenleri dışarı vuruyor. Sözlerden karşıdaki kişinin bencil veya narsist biri olduğunu anlıyoruz. Şarkıda yansıtılan karakter kendisini yıpratan bu ilişkiden kurtulmak, kendi özgür yaşantısını tekrar inşa etmek yolunda bir adım atıyor ve ilişkisiyle hesaplaşmaya giriyor. Klibin bir yerinde Orhan Pamuk'la ilgili bir gazete haberinin başlığına yer verilmiş: “Mutsuzluğu aşmak için yazıyorum.”. Klipteki Ayşe Betül de kendisine iyi geldiğini düşündüğü aktiviteler yapıyor (resim, at biniciliği, modern dans).

        Şarkının müziği hoş, sözleri akıcı, kafiyeler de güzel kullanılmış. İkinci verse'te konunun biraz dağıldığı söylenebilir ama bu husus yansıtılan karakterin duygu ve düşüncelerinin de karışık olmasıyla ilişkilendirilebilir. Sık sık ritim değişikliklerine gidilmesi de monotonluğun kırılması haricinde duygulardaki iniş çıkışı yansıtma amacına yönelik bir tercih olmalı. Parçanın öne çıkan kısmı ise nakaratı.
9/10

        2- “B.B.B.”

        “B.B.B”, sözleri 2005 yılında yazılan bir şarkı imiş. Ayşe Betül bu şarkının sözlerinde sadece çok ufak bir değişikliğe gitmiş, eski mahlasını çıkarmış. Şarkıda kalabalık içinde yalnızlık çeken birinin duyguları yansıtılıyor. Bu kişinin en yakınındaki kişi dahi ona birtakım klişe tavsiyeler vererek onun kendini bulmasının, kendini gerçekleştirmesinin yolunu tıkıyor. Şarkıdaki karakter her şeyi göze alarak kendini bulma ve anlam arama yolculuğuna çıkmaya hevesli; ancak yine de yalnızlık zor bir durum ve insanı yıpratıyor. Şarkının sonunda Ayşe Betül'ün sesi bu yüzden cılızlaşıp kayboluyor. Sözler gayet güzel; teknik açıdan da rap matematiği ile şiirsel matematik arasında bir yerde duruyor denebilir. Tabii ki bu şarkıyı bir kenara iteklemiyor, alıp kendimize ekliyoruz.
10/10

        3- “Sen Hayırdır”

        Hareketli ve eğlenceli bir şarkıyla devam ediyoruz. Parçadaki eleştiriler genellikle trapçilere yönelik. Sözler teknik açıdan başarılı. Auto-tune efekti yer yer fazla kullanılmış ama fazla yorucu bir detay olmamış denebilir, dinledikçe alışılıyor. Süper bir parça.
10/10

        4- “Ayarımı Bozma”

        Konu olarak ilk şarkının paralelinde bir şarkı, ama bu şarkıdaki tavır daha sert. Sözler, müzik, nakarat, klip... hepsi güzel. Şarkının başında ve sonuna doğru bir telefon konuşması duyuyoruz, bu da kişinin içinde kopan fırtınaları dışarı yansıtamadığını düşündürüyor. Klipte de beş farklı Ayşe Betül var:

‒ Pembe kıyafetli: Kişiliğin duygusal / hassas tarafını simgeliyor. Nefret ve kin gibi duygularla hareket etmese de yüklerinden kurtulmak, daha iyi hissetmek adına anılarıyla hesaplaşma yoluna gidiyor.

‒ Mavi kıyafetli: Pembe kıyafetli kadar hassas olmasa da bu kişilik de duygusal. Duygunun yanında düşüncenin dozu artmış denebilir. Diğer karakterlerin klipteki vazoya yönelttikleri şiddette herhangi bir alet (halat, sopa, tüfek) var iken mavi kıyafetli olan herhangi bir alete başvurmuyor.

‒ Mavi-siyah kıyafetli: Kişiliğin öfkeli yanını temsil ediyor. Sertlik gösterebilecek bir yapısı var ama öfkesi ve nefreti henüz kin boyutuna varmamış.

‒ Siyah kıyafetli: Kişiliğin en karanlık yanını temsil ediyor. Sert ve kötü düşünceler artık sadece tetikleyicilerle ilişkili olmaktan çıkıp karaktere sirayet etmeye başlamış denebilir.

‒ Beyaz kıyafetli: Kişiliğin güçlü, bilge yanını temsil ediyor. Geçmişi tamamen çöpe atmak yerine yaşadıklarının ona sağladığı kazanımlarla ilerlemek istiyor ve geleceğe umutla bakabiliyor. Faturayı tamamen vazoya kesmek yerine içindekileri yakması bu artı-eksi ayrımını yapabildiğine işaret ediyor.

        Vazonun elden ele aktarılmasının da bir esprisi var: Bir yanımız yaşadığı bazı olayları unutmak istese de diğer yanımız içten içe güzel günleri özleyebilir, boş ümitlere kapılarak tavizler verebilir. Ya da bazı şeyleri unutmak için bazı adımlar atarız, bir iki gün iyi hissetsek de sonrasında içimizin soğumadığını fark edebiliriz. Klipteki farklı Ayşe Betül'ler de geçmişte yaşananların etkisiyle bocalıyor; ilki ve ikincisi geçmiş günlerdeki güzellikleri hatırlayıp esef ediyor, üçüncüsü biraz duraksıyor, dördüncüsü ise geçmişine sırtını dönmek konusunda artık tereddüt etmiyor. Beyaz kıyafetli Ayşe Betül ise meseleye en güzel şekilde noktayı koyuyor.

        Ek olarak belirtelim: Klipte bazı sahnelerle ilişkili olarak ses efektleri de kullanılmış, audio'da bu efektler yok.
10/10

        5- “Sana mı Sorucam?”

        Yine hareketli bir şarkıyla karşı karşıyayız. Şarkı ilk bakışta farklı konuları işliyor gibi dursa da bir çeşit konu bütünlüğü olduğu söylenebilir; klipteki farklı karakterler de bu konu bütünlüğünün yansıması işlevini görüyorlar. Kafası karışık olan Ayşe Betül şarkı sözü yazmak istediğinde aklına popüler şarkılardaki sözler geliyor, bunlarda yansıtılan hayata bakıp kendi hayatının çok değersiz olduğunu düşünüyor ve kendisini bu durumdan kurtaracağını düşündüğü bir kahramanın hayaline sığınıyor. Ardından müzik piyasasının kendisini olumsuz yönlendirdiğini fark ederek aklına gelen bu tür düşüncelere ve bu düşüncelerin ilham perisine meydan okumaya başlıyor. İnat olsun diye popüler şarkılardaki birbirinin kopyası sözlerin tam tersi istikamette sözler söylemeye başlıyor (“Çıkışmadı cash, ödenmedi aidat.” vs.). Yozlaşmış müzik piyasası ve beğenileri yönlendirilmeye çalışılan dinleyici kitlesi bu tarz sözleri beğenmeyeceği için de onlara “Sana mı soracağım?” diye çıkışıyor. İkinci verse'te ise hazzetmediği tarzdaki sözlerin taklidine ve bunların eleştirisine yer veriyor. Bununla birlikte nakarat tek başına ele alındığında konu müzik piyasası haricine taşarak insan ilişkileriyle bağlantılı olacak şekilde değerlendirilebilir. Özetle söylersek düşündürücü ve eğlenceli bir şarkı olmuş.
7,5/10

        6- “Keep It Low” (feat. Aslixan & Offsweet)

        Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi ve İngilizceyi bir araya getiren bir parça. Yatıştırıcı bir müziği var. Ayşe Betül, aşkı konu edindiği güzel bir verse yazmış. Çok sivrilmeyen, kafa dağıtmaya uygun bir şarkı denebilir.
6/10

        7- “Aptal”

        Bu şarkıda popüler Türkçe Rap icracılarına ve sosyal medya fenomenlerine eleştiri getirilmiş. Dinleyicilerin duygularına tercüman olan mesajları var, ayrıca Ayşe Betül kendisini övmeden de geçmemiş. Şarkının bir yerinde old school - new school kutuplaşmasını anlamsız bulduğunu, önemli olanın kalite ve başarı olduğunu belirten sözler de söylüyor. Teknik açıdan başarılı ama biraz yorucu bir şarkı, bunda beat'in karakteri de belirleyici olmuş.
7,5/10

        8- “Gol”

        Hareketli bir müzik üzerine ritmi ve ses benzerliklerini ön plana alan sözler yazmış Ayşe Betül. Sözler biraz dağınık denebilir, ancak hoş ve kafa dağıtmak için dinlenebilecek bir şarkı ortaya çıkmış. Ses efektlerinin fazla kullanılmamış olması da bu açıdan önemli bir artı.
6/10

        9- “Tesadüf” (feat. Fate Fat)

        Fate Fat ve Ayşe Betül bu parçada karşılıksız aşkı işlemişler. Belki de anlattıkları duygu aşktan ziyade hayranlık veya tutku, çünkü karşılarındaki insanı yeterince tanımadıklarını gösteren sözler söylüyorlar. Esasında aşkın da farklı farklı hâlleri var, yaşayan kişiye göre ve karşıdaki kişiye göre değişebiliyor denebilir; şarkıda da bu farklı aşklardan biri seçilerek derin ve karmaşık duygular yansıtılmış. Güzel bir şarkı.
8/10

        10- “Ölücem Burda”

        Aşka dair bir şarkı daha; ancak buradaki duygular daha derin ve bir varoluş sancısı söz konusu. Ayşe Betül'ün yansıttığı karakter belli ki yaşadığı ilişkide umduğunu bulamamış. Birtakım hatalar yapmış olsa da anlayış yerine yüze vurmalarla karşılaşmış ve kendisini yıpratan bu ilişkiyi bitirmek istemiş, bununla birlikte o kişiye beslediği duygular değişmemiş. Klibe bakılırsa ilişkilerini arkadaşlık olarak sürdürüyorlar ama kadın hâlâ adama karşı meyilli; ancak gururu ve kendine saygısı sebebiyle mesafesini koruyor. (Öte yandan klibin hikâyesiyle bütün sözlerin uyuşmama ihtimali de var.) Duvardaki süs eşyası karakterin yaşadığı iç çatışmayı tetikliyor ve biz bu sebeple fantastik sahneler izliyoruz. Adam bir çeşit hizmetçi kambura dönüşmüş, muhtemelen efendisi olan kişinin yanından ayrıldığı sırada Ayşe Betül'ü gözetliyor ve fark edildiği anda onu efendisinin olduğu yere doğru çekiyor. Ayşe Betül savaşçı bir kişilik; kambur adamın kendisi için bir tehdit olduğunu düşünüyor veya kendisini neden gözetlediğini anlamak için peşine düşüyor. Onun peşindeyken silahını ve çantasını atarak sadece kendine olan güveniyle yola devam etmeyi tercih ediyor. (Videonun yorumlar kısmında klibin yönetmeni silahın, çantanın ve adamın sırtındaki kamburun ruhtaki yüklere işaret ettiğini belirtmiş.) Kamburun efendisi Ayşe Betül'e tıpatıp benzeyen biri çıkıyor ve onu yeni efendi tayin ederek ortadan kayboluyor. Erkeğin farklı arayışlar içinde olması ve aslında aradığını aynı kişide bulabileceği anlatılmak istenmiş olabilir. Öte yandan kadının da kendi değerini ve gücünü fark ederek yükselmesi söz konusu.

        “Aşk vatan tabii, döneceğiz yurda”: Bu sözle aşka tamamen cephe alınamayacağı anlatılmak istenmiş; ancak aşkın kendisi insan hayatında önemli bir belirleyen olsa da aşkın nesnesi değişebilir. İki taraf için de yorucu, yıpratıcı olan bir ilişkiyi sürdürmek belki de aşkı yanlış yerde aramaktır; o yüzden hayırlısına niyet etmek ve aşkın her türlüsünü de yüceltmemek gerekir diyebiliriz. (Burada bir parantez açalım: Bir ilişkinin yıpratıcı olmasının farklı sebepleri var. Kişiler arası uyuşmazlık haricindeki sebepler zamanla veya şartların değişmesiyle aşılabilir, o yüzden bir ilişkiyi sürdürmek için de, bitirmek için de sağlıklı düşünmek gerekiyor.) Ayşe Betül de aşkın sadece nesnesinin değil de kendisinin, insanı gelişime iten saf hâlinin saygıdeğerliğine işaret etmiş.

        “Ucube hayatımın ucundan tut”: Buradaki “ucube” kelimesi kişinin kendi hayatını değersiz olarak görmesinden ziyade hayatının gidişini beğenmemesinden kaynaklanıyor. Kavuşulamayan mutluluğun düşüncesi de bu algının kuvvetlenmesine sebep oluyor. Yine de karşıdaki kişiyi bir tür kurtuluş olarak görmek sakıncalı bir duygu durumu; çünkü beklentiyi ve arkasından gelebilecek hayal kırıklığı riskini arttırıyor. Sevdiğimiz kişinin arayışlarımıza cevap olacağı düşüncesi elbette ki kaçınılmaz; ancak bir yandan arayışa girerken diğer yandan da karşımızdaki kişinin de arayışları olduğunu düşünmek gerekiyor. Ve Ayşe Betül'ün şarkıda anlattığı gibi, bazı şeyleri de kendi içimizde arayıp bulmamız gerekiyor.

        Şarkıya dönersek; verse'ler fazla uzun değil, bu da nakaratın sık aralıklarla tekrar etmesi sonucunu doğuruyor. Yine de şarkı yorucu olmamış; dengeli ve güzel bir şarkı.
10/10

        11- “Tolerans”

        Hareketli müzik üzerine ritmik ve duygusal sözler yazılmış ve karışık çeşnili bir şarkı ortaya çıkmış. Pop müziğe yakın bir parça; kendi klasında başarılı ama diğer şarkıların yanında biraz sönük kalıyor.
5/10

        Ortalama: 8,09 ~ 8,1

        Ayşe Betül'ün farklı tarzlar denemeyi sevdiğini ve özellikle duygusal parçalarda gerçekten güzel iş çıkardığını görüyoruz. Hareketli şarkılarda da mizahî yaklaşımı tercih ediyor; “Sen hayırdır?”, “Bu da mı gol değil?”, “Öyle ölmem füze at.”, “Azalarak bit.” gibi söylemlerle şarkılarına renk katıyor. Bazı kliplerin şarkıların mesajlarını tamamlayıcı nitelikte olması da güzel bir detay. Ayşe Betül tekli parçalar yanında albüm veya EP de çıkarsa fena olmaz diyerek yazımızı noktalayalım.

***

        Notlar:

1- Ayşe Betül'ün biyografisi ve “B.B.B.” şarkısının yazım ve kayıt süreci hakkında bilgi için şu röportaja bakınız: https://www.bikuble.com/yeni-teklisi-sen-hayirdiri-dinleyicilerle-bulusturan-ayse-betul-ile-bir-roportaj

2- “Ayarımı Bozma” şarkısına ait yorumun yazımında daha önce Bol Sözlük'te “yorumlayan adam” nick'iyle yazmış olduğum entry'den faydalandım: https://www.bolsozluk.com/sozluk.php?process=eid&eid=356704